All the animals come out at night - whores, skunk pussies, buggers, queens, fairies, dopers, junkies, sick, venal. Someday a real rain will come and wash all this scum off the streets. I go all over. I take people to the Bronx, Brooklyn, I take 'em to Harlem. I don't care. Don't make no difference to me. It does to some. Some won't even take spooks. Don't make no difference to me.
Senarist Paul Schrader ve usta yönetmen Martin Scorsese'nin eşsiz çalışması, Travis adlı taksi şöförünün New York sokaklarında hayat ile kozlarını paylaşmasını konu alan otuz küsür yıllık kült film.
Travis'in iç yolculuğuna sürükler bizi yönetmen, sürüden bağımsız kendi iç yalnızlığıyla yüzleştirir.
Bir klasik Vietnam filmi değildir, daha çok ırkçı bir tema vardır. Keza Travis'in Mohawk traşı boşuna değildir, Amerika'nın kızılderilileri silip süpürmesine göndermedir düpedüz...
Filmin sonundaki kan banyosu ve uygulanan şiddet sonrası kahraman gibi algılanması Amerikan toplumunun genel tutumuna da işaret eder aslında.
Sessiz, karanlık akşamlarda filmdeki karanlık atmosferde, Bronx'ta geziyormuşçasına, eşsiz saksafon sesiyle kendinizi kaptırabilirsiniz. Are you talkin to me repliği eşliğinde Robert De Niro'nun muhteşem doğaçlamasıyla, Harvey Keitel'in her zamanki üstün performansıyla ya da ufacık yaştaki Jodie Foster'in verdiği ışıkla her izlediğinizde farklı tadlar alabilirsiniz. Nasıl başucu kitabı oluyosa bu da başucu filmidir bence sinemaseverin, ders gibi filmdir...
2 yorum:
Umut Sarikaya'nin bir karikaturu vardi, o aklima geldi simdi; eleman aynanin karsisina gecip, surekli "ben karsinin taksisiyim" deyip duruyordu :)
ahahaha, türk işi taksi driver o şekil olsa gerek.
umut başkan tam fenomen hakkaten hele geçen sarelle'li fantezi karikatürü vardı ki bitirdi bizi üstadım:)
Yorum Gönder