16 Ekim 2008 Perşembe

Amy Winehouse - vol.2

Blogun ilk zamanlarında 'You Know I'm No Good' adlı müstesna eseriyle yer verdiğimiz muhteşem yorumcu Amy Winehouse'dan nağmeler ile devam edelim istedim.
KIsaca bu güzel varlıktan söz etmek gerekirse 1983 yılında iyiki doğmuş dedirten, İngiliz caz, soul yorumcusu, besteci, söz yazarı, şarkılara ruh veren olağanüstü sesiyle ilk duyulduğu an'dan itibaren manyaklaştırıcı etkiye sahip güzide insandır kendisi.
Hürriyet gibi gudik gaztelerde sık sık alkollüyken ya da uyuşturucu ile ilgili haberlerde rastlanmaktadır. Özellikle uyuşturucu ile olan haşır neşirliği geçmişteki süper yıldızların hazin sonu gibi genç yaşta overdose ile mi sona erecek diye tedirgin şekilde sordurtmaktadır.



2004'te Frank, 2007'de ise müzik tarihinin en başarılı albümlerinden biri olan 'Back to Black' albümü ile yer yerinden oynamış bilumum müzik ödülüne layık görülmüştür.
Kötü giyinebilir evet, ucube gibi kabarık saçına da eyvallah, sık sık olaylı konserler ve müzik dışı mevzularla adı haberlerde yer alsa da şimdiden vazgeçilmez olmuştur, müziğin George Best'i gibi bir anti-kahraman misali gönüllerdedir kendisi.

Bir bukle şarkı bizzat yorumcumuz Amy Winehouse'tan...

Back to Black


Love is a Losing Game

Uzay Yolu > Yeniden

Nam-ı diğer Star Trek, Kaptan Kirk, Mr.Spock ve Doktor ile birlikte Atılgan uzay gemisiyle geçmiş dönemlerde fenomen olmuş bir diziydi.
Özellikle bizler daha çok 73 yapımı, Sadri Alışık abimizin Turist Ömer Uzayda filmiyle daha çok haşır neşir olduk, o daha bir bizdendi, harbiydi illaki:)
Misal Ömer'in ağır tavırlarıyla dikkat çeken Mr.Spock'a 'Spakettin' diye seslenişi, "kompüter" adlı efsanevi buluşa toto-loto sonuçlarını soruşu, gemide kapıların sürekli "fışt-fışt" sesleriyle açılıp kapanması, Kaptan Kirk'in İstanbul Beyefendisi tadındaki hal ve hareketleri, birbirinin tuzlu tuzlu yüzünü yalayan manyak karakterlerle şahsen gönlümü fethetmiştir.

Eskiye dönüş artık çokça başvurulan, zaten hali hazırda hayran kitlesi oluşmuş, nostaljiseverleri de çekebilme özelliğiyle yapımcıların gelsin paralar diyerekten ellerini ovuşturdukları bir husus.
Benim için bu tekrar çevrimde tek göze çarpan husus Heroes'tan akılda kalan belki de tek şey olan Sylar karakterini oynayan abimizin burda rol almasıdır, gerisi hikaye gibi duruyor.
İlgilenneler için, detayları geçelim yine de;

Gene Roddenberry tarafından yaratılan bilim kurgu yapımı 'Uzay Yolu/ Star Trek' bugüne kadar 6 televizyon dizisi, 10 sinema filmi, yüzlerce roman ve video oyunu olarak hayranlarıyla buluştu. 8 Eylül Cuma, 2006 yılında televizyon yayının 40'ıncı yılı kutlanan 'Uzay Yolu' 'Lost'un yaratıcısı J.J.Abrams'ın yönetmenliğinde 11. kez beyazperdeye geliyor. Yeni nesil 'Star Trek' Mayıs 2009'da ABD'de gösterime girecek. Dizinin en ünlü karakterlerinden 'Spock' rolünde ise tanıdık bir yüz, Heroes'un Sylar'ı Zachary Quinto var.

13 Ekim 2008 Pazartesi

Basketbol 08/09

2008-2009 Basketbol Türkiye Ligi haftaiçi start alıyor, her sene sabırsızlıkla beklerken bu sene yayın hakkını Digitürk'ün işin bokunu çıkartarak almasıyla yerini hayal kırıklığına bırakıyor.
Son iki yılın şampiyonu Fenerbahçe bana kalırsa büyük kan kaybetti Solomon, Kinsey gibi adamların yeri zor dolsa da Gricek büyük silah, oyun kurucu pozisyonunda Green fena değil ama özellikle Avrupada ne kadar yeterli olur bilinmez.
En büyük favori kuşkusuz Efes Pilsen. Ergin Ataman'ın Beşiktaş'tan kendisiyle birlikte yıldız isimler Shumpert, Kaya ve Sinan Güler'i götürmesi, Kasun, Kakikouzis, Engin Atsür gibi isimlerin yanında Ender'in kendini aşması, derin kadrosuyla can yakacaktır.
Telekom cephesinde El-Amin'in yokluğu eksik tabiki ama en büyük artıları Serkan Erdoğan'ın sağlığına kavuşması ve her maç çaktırmadan 20 ve üstü atan Michael Wright'in iyileşmesi. Kendisini geliştiren Asım Pars'ın pota altına zenginlik katması, Tuku ile oyun kurucu pozisyonununda rekabet edecek Barış Ermiş ve yabancıların elde tutulması ile istikrarlı oyunlarına devam edeceklerdir.

Beşiktaş ve Galatasaray cephesinde ise her yıl değiştirilen kadrolar, teknik ekip, yönetimlerin dengesiz kararları nedeniyle tekrar tekrar sıfırdan başlayan iki takım anca 3.sırayı zorlayabilirler görünüşe göre.
Banvit, Karşıyaka ve Antalya'da özellikle kendi evlerinde büyükleri devirme geleneğine devam edeceklerdir.
Ligin kalitesi güzel maçları ve kaliteli oyuncularla ışık saçsa da yıllardır özellikle Efes'in yabancı seçimindeki yanlışları nedeniyle karavana çekilse de bu sene geniş kadrosuyla umudumuz final four zorlaması, hadin rstgele...

Basketbolda yeni sezon heyecanı başlıyor
Beko Basketbol Ligi'nde 2008-2009 sezonu, 16 Ekim Perşembe günü Fenerbahçe Ülker'le Casa TED Ankara Kolejliler arasında İstanbul'da oynanacak karşılaşmayla başlayacak.

Beko Basketbol Lig'nde 2008-2009 sezonu, 16 Ekim Perşembe günü başlayacak.
Sezonun ilk karşılaşması, Fenerbahçe Ülker ile Casa TED Ankara Kolejliler takımları arasında İstanbul'da yapılacak.
Basketbol Federasyonu'ndan yapılan açıklamaya göre, Beko Basketbol Lig'inde 2008-2009 sezonunun ilk hafta karşılaşmalarının programı şöyle:

16 Ekim Perşembe
20.00 Fenerbahçe Ülker-Casa TED Ankara Kolejliler (Abdi İpekçi)
17 Ekim Cuma
20.00 Beşiktaş Cola Turka-Kepez Belediyesi (Beşiktaş Cola Turka Arena)
18 Ekim Cumartesi
15.30 Darüşşafaka Cooper Tires- Galatasaray Cafe Crown (Ayhan Şahenk)
17.00 Türk Telekom-Erdemirspor (Ankara Atatürk)
16.00 Antalya Büyükşehir Belediyesi-Mutlu Akü Selçuk Üniversitesi (Antalya Atatürk)
18.00 Oyak Renault-Mersin Büyükşehir Belediyesi (Bursa Atatürk)
19 Ekim Pazar
16.00 Banvitspor- Efes Pilsen (Banvit Kara Ali Acar)
16.00 Aliağa Petkim-Pınar Karşıyaka (Aliağa Enka)

Türkiye Bayanlar Basketbol Ligi'nde 2008-2009 sezonu, 18 Ekim Cumartesi günü oynanacak karşılaşmalarla başlayacak.

TBBL'DE PROGRAM
18 Ekim Cumartesi
16.00 BOTAŞ Spor-Tarsus Belediyesi (Menderes)
16.00 Fenerbahçe-Bahçeşehir Burhaniye Belediyesi (Burhaniye Belediyesi)
19 Ekim Pazar
14.00 Samsun Basketbol İhsisas-Galatasaray (Yaşar Doğu)
14.00 Beşiktaş Cola Turka-Çankaya Üniversitesi (Beşiktaş Cola Turka Arena)
15.00 Mersin Büyükşehir Belediyesi-Ceyhan Belediyesi (Edip Buran)

12 Ekim 2008 Pazar

Sinemanın Ekürileri

Birlikten kuvvet doğar dercesine birçok projede birlikte yer alan, yerli ya da yabancı oyuncu-yönetmen ya da set ekibi dahi olabilir bu durum. Özellkle gelişmiş endüstri olan Amerikan sinemasında sıkça rastladığımız, birbirini iyi tanıyan yönetmen-oyuncu birliktelikleri pek meşhurdur. Bilmemkaçıncı kez biraraya gelen eküriler hep haber olmuştur, şöyle bir akla gelenlere göz atalım...

1-Hemen ilk akla gelen eküriler Martin Scorsese ve Robert De Niro. Tüm zzamanların belki de en iyi aktörünü kitlelere tanıtan film olan Mean Streets-Arka Sokaklar'da De Niro'ya şans vermesi ile başlayan ve metot oyunculuğun kralı haline gelen De Niro ile birlikte Taxi Driver, Raging Bull, Goodfellas, Cape Fear, Casino gibi birbirinden güzel yapımlarda birlikten kuvvet doğurdular. Scorsese'nin sonraki projesinde bir roman uyarlamasında da tekrar biraraya gelecekleri tahmin ediliyor. Tarihe geçen filmler kadar konuşulan diğer husus da Robert De Niro'nun rollere öyle kaptırması ve hazırlanışı ki Taxi Driver için uzun süre akıl hastalıklarını araştırması-bir ay boyunca günde 12 saat taksi kullanması

2-Hazır usta Scorsese'den bahsetmişken onun son dönemdeki gözdesi ile oluşan Scorsese-Di Caprio birlikteliğini de es geçmemek lazım. Gangs of New York, The Aviator ve son olarak The Departed ile yönetmenin en nhayetinde oscarı kucakladığı filmde birlikte çalışan ikili 2009 yılında başlanacak bir film çin de şimdiden çalışmalara başladı.

3 numero Tim Burton ve Johnny Depp'in güçlerini birleştirerek şahane işlere imza attıkları filmler. Edward Scissorhands, Ed Wood, Sleepy Hollow, Ölü Gelin, Charlie'nin Çikolata Fabrikası'nın ardından son olarak müzikal türünde Sweeny Todd'a imza atarak yıllardır süregelen harika eküriliğe bir eser daha kattılar, allah bozmasın tek temennimiz.

4-Ridley Scott - Russell Crowe: A Good Year, Gladiator, American Gangster ve son olarak Body of Lies ile nefes kesen yönetmen-oyuncu ortaklığına güzel bir örnek. Yönetmenin sıradaki filmi ise Nottingham ve yine Crowe ile çalışacak, biz de izleyeceğiz kaçırmadan.

5-Western'in hükümdarı Sergio Leone ve Clint Eastwood babanın adını anmayan taş olur.
Western türüne yeni soluk getiren spagetti western olarak da anılan muhteşem filmlere imza atan, Good Bad Ugly, A Fistful of Dollars, For a Few Dollars More üçlemesiyle birlikte voltranı oluşturup izleyiciyi manyak eden ve hemen her filminde film müziğinde eşi benzeri bulunmayan büyük usta Ennio Morricone ile eküriden öte üçlü bir ekip kuran bir birliktelik.

The Others
Ülkemizden bir örnek vermek gerekirse en güzel ve başarılı örnek Yavuz Turgul - Şener Şen ekürisi bir numaradır, can'dır, ciğerdir. Ülkemizde senaryo konusunda çığır açmış, profesyonelliğin simgesi Turgul ile bu toprakların görüp görebileceği en büyük oyunculardan Şener Şen'in projeleri her daim kült olmuştur. Oyuncu ekürilerde Zeki-Metin filmleri bir döneme olduğu kadar günümüze kadar insanları keyiflendirmiş, Kemal Sunal filmlerinde olduğu gibi defalarca izletmiştir.

Ülkemizde sinemanın en güzel ortaklıklarından biri son dönem Türk sinemasının en başarılı üç yönetmeninden biri olan Reha Erdem ile filmlerinde ona olağanüstü görüntüleriyle eşlik eden görüntü yönetmeni Florent Herry birlikteliği ki Kaç Para Kaç ile başlayan Korkuyorum Anne ve Beş Vakit ile doruklara ulaşan filmlerin olağanüstü güzelliği kadar görüntüleriyle de izleyenleri mest etmiştir efendim.
Eküri hususunda unutulanlar mutlaka vardır yardımcı olana eyvallah deriz, Tango&Cash gibi örneklere dahi varız:)