24 Eylül 2011 Cumartesi

the guardian ve Beşiktaş

The Guardian istanbul rehberinde bir tek bize yer vermiş semti ve stadı ziyaret etmişler, klişe ve klasik dönerle açılıyor klip, idare eder çok da iyi olmasa da semtte hissettiriyor hafiften...

   

Beyoğlu için de ufak bir klip yapmış abiler bu daha başarılı olmuş, apaçilerden türkü barlara varan geniş yelpazede beyoğlunda bir gece;
ve yine internet sitelerindeki Çukurcuma ile alakalı video şaahne olmuş, adamlar bizi bizden iyi tanıtıyor arkadaş...

paokara


Yunanistan'da kriz bitmezken, sürekli kemer sıkma adında insanların yılalrdır süregelen haklarının kısıtlanması mesjları verilirken adamlarda protesto kültürü olduğundan aslında imreniyor insan. Herkes sokaklarda bir şekilde kendisini ifade ediyor farklı yollarla olsa bile ya da tribünlerde...
Imf kurtaracak diye beklenen komşi ülkede Paok taraftarı cevabı vermiş, IMF get the fuck out here!..

yeni pascal Q7, yeni Beşiktaş

Olmayacak yerde yapılmaya çalışılan ve yüze göze bulaştırılan, artistlik kokan gereksiz bir hareket akabinde kaptırılan top ve rakibe arkadan hayvan gibi tekme atan bir adam ve kırmızı kart görüp formayı öpen bir adam aynı zamanda, popülizmin sınırlarında...

 

Ve bu herifi salyalarını akıta akıta alkışlayan Beşiktaşlılar ki acı olan da bu tablo olsa gerek...
Yeni pascal noumamız hayırlı olsun demek düşer. Beşiktaş dingonun ahırı kulübü olmuştur malesef. Mendes'lerin Demirören'lerin Sinan Vardarların Sinan Enginlerin oyuncağı, karakteri tüm benliği silinmiş sıradan bir kulüp, benim tüm hissettiğim bu açıkçası. Bizim sevdiğimiz hani hayatımızı ona göre ayarladığımız tüm iliklerimize kadar ısıtan takımdan eser yok. E hala ne diye maça gidiyosun o zaman dersen tabi izahı yok, alışkanlık, yollarda olma halini özleme vesaire vesaire.
Ama bu adamın kaptan olduğu ki kimler olmadı nobreler bile yahu tüylerim diken diken oluyor arkadaş. Rızalardan Ulvilerden Kadirlerden takoz recepten, varını yoğunu ortaya koyan amatör ruhu koruyan gerçek profesyonellerden kimlere düştük ne hale geldik demeden edemiyor insan.
Off herşey karışık...

19 Eylül 2011 Pazartesi

bir umut bizi yaşatan...

 Fakirin yüzü soğuktur. Niye soğuktur Cabbar gardaş?



"İyi at, iyi araba para işi gardaş. Paran olunca her bir iş iyi olur. Paran olunca kebap yen, paran olunca tatlı yen, şarap içen, iyi yataklarda yatarsın.Parası olunca adam kuvvetli olur. Parası olunca adamın evi, avradı olur, evinde tenceresi kaynar, çocukları olur. Paran olmadı mı iyi değel, dünyada senden kötüsü yoktur, senden püsü yoktur, her yerden kovarlar seni. Fakirin yüzü soğuktur. Niye soğuktur Cabbar gardaş? Parası yoktur da ondan. Mesela kış gününde, günün en soğuk vaktinde, cebinde paran olsa üşümezsin, hamamdaymış gibi terlersin. Ammavelakin para olmadımı yaz gününde üşürsün. Neden? Çünkü para adamı sıcak tutar. Sıcahhh... Senin bu atlar paran olsa iyi yem yerler. Paran yok, gariplerin iskeleti çıkmış. Açlıklarından ölecekler."