23 Şubat 2009 Pazartesi

Şaşırt Bizi Yönetim



Geçtiğimiz hafta bir mali genel kurul daha arada kaynatılıp geçiştirildi.
Nedense her yıl yönetim bir şekilde ibra ediliyor, bu sene de yılın en önemli maçlarından biri olan Trabzon maçıyla aynı günde olması sadece bir tesadüf olmasa gerek...
Geçtiğimiz yıllara göre ibra etmeyen artık bir şekilde tepkisini koyan insanları görmek bir nebze vicdanları rahatlatırken Fulya'daki yapılan büyük yanlışları öğrenmek de bir o kadar iç karartıcı.
Değerli olan katların Aşçıoğluna diğerlerinin bize kalması, kaçak katlar çıkarak firmanın büyük vurgun yapması, açılan mahkemeye Aşçıoğlunun avukatlarının bakması ve bir türlü yapılan kontratın verilmemesi, koskoca araziden alınacak muhtemel minimum kar yine yönetim yaptı yapacağını dedirtiyor.
Böyle bir imkandan Fenerbahçe olsa 10 katı para çıkarırdı buna eminim...

Bugün yine bir haber düştü Erkek Basketbol Takımı antrenörümüz Hakan Demir istifa etmiş.
Son kupa maçı soyunma odasında Demir'in oyuncumuz Adem'e küfüre varan hakaretler ettiği, bunu üzerine Haluk Yıldırım'ın araya girip takımı ve Adem'i savunduğu bir konuşma geçtiği duyulmuştu. Ne kadarı doğru ama her yıl olduğu gibi yine doğru gitmeyen şeyler var. Yine zaman zaman para ödenmemesi ve oyuncuların idamana çıkmak istememesi olayları sık sık karşımızda. Böyle bir durumda takımı ve camiayı en iyi tanıyan ve bilgisine güvenilir İhsan BAyülken acilen getirilmelidir diye düşünüyorum.


Hentbol takımının da para alamamasına rağmen Avrupada çeyrek finale mükemmel bir mücadele ve taraftar desteğiyle çıkması ise biraz olsun nefes aldırdı Beşiktaşlılara.
Süleyman Seba'da sayıca az bile olsa sağlam destekle neler yapılabildiğini geçmişte basket maçlarından da hatırlıyoruz.
Trt'nin programında olmasına karşın böyle kritik bir maçı vermemesi ise sözde sporun öncüsü, sporun dostu Trt'nin hangi elerde olduğunu tekrar düşündürüyor. Trt Spor Servisinde staj yapmama rağmen bu kadar kötü yönetildiğine tanık olmamıştım, aksine fazlasıyla demokratik ve amatör sporalara kafa olarak öteki olarak bakmayanların sayısı epeyce çoktu.
Velhasıl bugün tepkilerin ardından tekrarını vereceklermiş saat 22.00'de Trt 3'te, izleyelim kendimizden geçelim.


Fotoğraf kartalbafiler'den, ellerine sağlık diyoruz. Deli Murat'ı görünce hoş bir gülümseme alıyor insanı, deli diyolar adama ama Beşiktaş neredeyse o da orada, ya da Beşiktaş'ın herhangi bir sokağında, keşke herkes onun gibi saf ve yürekten sevip düzgün bir adam olabilse...

7 yorum:

Pamukk dedi ki...

izledim spikerin oyuncularımızı bi dövmediği kalmış mikrofon başında azarladı da azarladı

ferdinand dedi ki...

Spiker Kerem Öncel'di. Kendisi iyi bir beşiktaşlıdır.
Ama maçta hakkaten kendinden geçmiş gibiydi.
Özellikle Ramazan'ın zırt pırt 2 dakika ceza alması ve son dakikaların heyecanıyla epey sinir harbi yaşadı.

Maç sonu herkesin sahaya inip galibiyet sevincini sporcu-antrenör ve taraftarın birlikte yaşaması harikaydı. Formasını terleten, hala amatör ruhu-heyecanı sporcuların yüzlerinde görmek büyük nimet bu devirde taraftar için.

Şairler Parkı dedi ki...

Ramazan'ın 2 dakika cezasını sorumsuzluk diye yorumladı, hadi eyvallah; peki kanalının maçı vericem diyip vermemesi ne oluyor? Asıl sorumsuz kim?

Ege

taksim dedi ki...

Suleyman seba biraz manuel bi salondur, taraftar herşeye müdahale edebilir isterse. oyuncuya hakeme kameraya ve elbette ki spikere de.
o gün salonda, kimsenin haberi yoktu spikerin bu yorumlarından ancak, sadece trt canlı vermemekle akıllı iş yapmış diyebilirim, bıyık altından sırıtarak..

ferdinand dedi ki...

@taksim senin blogdaki askapuska hikayesini okudum ki alta yaptıran cinsten hakkaten:)
ben zihnimde canlandırdım ama yaşamak lazım...

stalker dedi ki...

spiker maçı muhtemelen stüdyodan sonradan anlatmıştır. zira salonun sesi çok az geliyordu tvden. salon yıkılırken, trt ekranından 10-15 kişi bağırıyor gibi geliyordu ses.

ferdinand dedi ki...

Evet stalker, sesi hemen hemen kesip fondan verdi adamlar resmen.
dediğin gibi sonradan stüdyo işi gibi duruyo, o heyecanı ekran başında pek yaşayamadık desek yeridir.
Yalnız o son pozisyon, Utku'nun topu dışarı atışının ardından biterken üst direkte patlayan top falan komalara sokar adamı.)