30 Kasım 2008 Pazar

Derbiden Geriye...

Yıllardır büyük maç kazanamama hastalığı kronikleşmeye başladı desek yeridir.
Önem babında küçük maçları kazanıp yıllardır en kritik maçlardan yenik çıkmak, bu maçların ağır yükünü kaldıramamak, psikolojik olduğu kadar farklı nedenlere de bağlanabilir.
Öncelikle Mustafa Denizli'nin seçimini, sahaya çıkan 11 olarak çok yanlış bulmadım. Bana kalırsa tek hatası Serdar Özkan'dı ki bu seneki büyük düşüşü ve sayısız topu iç etmesiyle bu arkadaşın da sönüp giden genç yıldız adaylarından biri olacağı belli olmakta.
Bu maçta Holosko ya da Bobo ikilisinden biri mutlaka oynamalıydı ki benim tercihim Holosko olurdu, gerekirse birçok kez denendiği gibi kanatta oynatılabilirdi, ya da 70.dakikayı beklemeden daha erken alınabilirdi.

Orta saha ise büyük bir muamma. Sivok bu seneki en başarılı ya da tek başarılı transfer olduğunu her maç kanıtlarken Cisse ise bir anadolu takımı futbolcusu kıvamında her risk almadan, suya sabuna dokunmadan, hiçbir şey üretmeden geçiriyor. Birisi bana Cisse'nin Uğur İnceman'dan ya da gönderilen Koray Avcı'dan ne gibi artıları var söyleyebilirse çok sevinirim.
Dünkü ilk sarı kart hatalı olabilir ama kart görmüşken yaptığı arkadan hareketle de maçı bitiren adam oldu. O ana kadar da hiç de fena değildik özellikle hücumlarda pas organizasyonlarında.
Ekrem Dağ hiç sırıtmadı, Nobre her zamanki gibi çalışkandı, Sivok keza öyle, savunmaya gelecek olursak Gökhan Zan'a artık sabır falan dayanmıyor bu kadar kademe ve pozisyon hatası yapan bir adamın yeri yok bana kalırsa. Bu maçta da Zapo ve Toraman ortada oynayıp sağ bekte Serdar Kurtuluş denenebilirdi.

Velhasıl kırmızı karta kadar gayet güzel giden, ardından izlenebilirliği düşen sıkcıı hale gelen, Fenerbahçenin de rahatlayarak geniş geniş takıldığı çok da bir şey yapmadan kaznadığı bir derbi oldu. Onlarda da Alex'in kötü futbolu, Kazım ve Deivid'in silik futbolu dışında Selçuk, Guiza ön plana çıkan başarılı topçulardı. Savunma olarak bizim savunmanın bir milim ilerimizdeler iyi oldukkları söylenemez.
Devre arası bana kalırsa iyi değerlendirilmeli her iki takım için de...
Beşiktaş artık bu takımı kaldıramayan, çapsızlardan kurutulmalı, 50 tane adam alıp göndermeyle de bu iin olmayacağını öğrenip yoluna devam etmeli ki şu haliyle yine şampiyonluğun en büyük adaylarından biri...

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Katılıyorum.Bobo yada Holosko oynamalıydı.Özellikle Bobo yu her maçta 70ten sonra oyuna alması çok saçma.Hem Boboyu küstürüyor hem de takımın hücım gücünü kısıtlıyor.Yani hücum opsiyonlarımızı kullanamıyor Mustafa Hoca.Porto maçında dikkat ettiysen Hulk tam Bobo tarzında bir oyuncu ve Fener defansını 2.yarı nasıl zorladığnı ve yorduğunu gördük.Keza Holosko Bobo dan da güçlü bir oyuncu.Dediklerin doğru artık ben derby lerden önce hep umutsuz bir bekleyişe giriyorum.Geçen sene İnönü de GS galibiyetini saymazsak son yıllarda hep kaybettik derbileri.Neyse umudumuz İnönüde artık.Bol şans takıma

ferdinand dedi ki...

Söylediğin nokta önemli baggio; Mustafa hoca zengin hücum opsiyonlarını kullanamıyor. Geçen seneki Galatasaray'ı hatırlıyorum hücum hattındaki becerikli oyunuyla birçok maçı çevirdi.
Bizde bence çok daha yetenekli oyuncular olmasına rağmen kullanamıyoruz. Holosko'nun en başlarda kanatta kullanılmasının verimi düşürdüğünü düşünürdüm ama Serdar Özkan'ı gördükçe Holosko'nun en kötü halinin bile çok daha etkili olacağına eminim.
Tek sevincim Ekrem'in beklenmeyen performansı, dripling yapabilen, rakibin üzerine giden, hataya meydan vermeyecek şekilde basit oynayan en önemlisi de rakiple hakemle didişmeden işini yapan bir adam.
Herşeye rağmen şu ligde futbola benzer birşey oynanıyorsa buna en yakın takım Beşiktaş'tır, bunu tabelaya da yansıtabilirse önümüzdeki süreçte başarı da gelir.

Son olarak taraftar boyutunda Fenerbahçe takım olarak büyük maçlarda çok başarılıyken taraftar da bu tür maçlarda tezahurat babında zenginlik olmasa da baskı kurabilme ve görsel şovlar açısından gayet başarılılar hakkını vermek lazım. Bizimde genelde Kadıköyde performans başarılı diyebilirim, tam tribün coştuğuda 2.gol ve kırmızı kart geldi tabi ümitler de hemen hemen bitti. Ona rağmen 2.yarı da takımı ateşlemek için herşey yapıldı.