"herkesin inandığı bir şey var bu .mına kodugumun hayatında, benimki de sensin..."
6 Aralık 2007 Perşembe
Quentin Tarantino ve Suç Filmlerine Bakış
İnsanlar tuhaf bir şekilde çağlar öncesinden beri şiddet gösterilerine ilgi duymuşlar (Antik Roma veya eski Fransa’da giyotin gösterileri) ve haz almışlardır, bir anlamda da içlerindeki nefreti bastırmaya çalışmışlardır. Şiddetin beyaz perdeye yansımasıyla da her zaman seyirci bulmuş ve izlenilmeyi başarmıştır. Sinemada tabi yönetmenden yönetmene şiddetin sunumu farklılık göstermiştir ki Quentin Tarantino nerdeyse bir çığır açarak kitleleri etkileyebilmiştir.
Klasik gangster filmleriyle başlayan suç filmleri “kara film” (film noir) denilen türün doğuşuyla birlikte bambaşka bir hal almıştır. Gangster filmlerindeki tekdüzelik yerini savaşın ve sosyal durumun değişimlerini, özellikle de kadının yeri ve getirilerini bünyesinde barındıran kara filme bırakmıştır. Cinayet ve şiddet tüm zamanlarda bu türün can damarı olmuştur ve günümüzde de kanlı sahneler daha da artarak devam etmektedir. Bütün bu suç öğeleri aslında Amerikan toplumunun şiddet eğilimi ve suçlarda artışın yani toplumun aynası olmuştur denebilir. Tarantino’nun filmleri ise dış gerçeklikten çok düşgücünü yansıtmaktadır.
Öncelikle kendisinin ve filmlerinin hastası olduğum Quentin
Tarantino’yu hafiften tanıyalım;
1963 doğumlu yönetmen,senarist,yapımcı ve oyuncu. Kendi tarzını yaratan ve kabul ettiren nadir adamlardan. Filmlerinde kaybetmiş ve görülmeyen kişileri suç unsurlarıyla harmanlayıp yaşamda önemli kılmak en temel işidir. Tabi bunları yaparken bazen aşırı kanlı işlere imza atsa bile bunu nerdeyse şiirselleştirerek rahatsızlıktan öte zevkle izlenmesini sağlıyor. Ayrıca bunların yanında filmlerinin en büyük özelliklerinden olan ince esprileri de asla unutmuyor. Bütün bunlar da doğal olarak onu Amerikan Bağımsız Sineması’nın en marjinal kimliklerinden biri yapıyor.
Hiçbir filminde aman ben şunu anlatayım, şu konuyu dayatayım ya da felsefik şeyler peşinde koşayım diyen bir yönetmen değil
Quentin ağabeymizin sinema hayatına belki de etki eden şeylere bakacak olursak;
• İlk senaryosunu 14 yaşında yazmıştır
• 15 yaşındayken Elmore Leonard’ın “The Switch” romanını çalarken yakalandı ve onu eve teslim eden polis ilk suçu olduğu için sadece uyarmakla yetindi ama Tarantino daha sonra geri döndü ve aynı kitabı yeniden çaldı. Bu olay kitap Pulp Fiction’ın kaynağıdır aynı zamanda.
• Rivayet değildir: Pussycats adlı seks sinemasında yer göstericilik yaptı.
• Çalıştığı video dükkanı kapandığında, stokları Tarantino satın aldı.
FİLMOGRAFİSİ
Aktör olarak yer aldığı bazı filmler
*From Dusk Till Dawn
*Four Rooms
*Desperado
*Pulp Fiction
*Reservoir Dogs
Yazar olduğu bazı filmler
*Kill Bill
*Jackie Brown
*Pulp Fiction
*Natural Born Killers
*Reservoir Dogs
Yapımcı olduğu bazı filmler
*Kill Bill
*Four Rooms
*Killing Zoe
*Past Midnight
Yönetmen…
*Death Proof
*Kill Bill
*Jackie Brown
*Pulp Fiction
*Reservoir Dogs
*My Best Friend’s Birthday
\kaynak: Bir Quentin Tarantino ve bizzat ferdinand izlenimleri
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder