31 Ekim 2010 Pazar

Beşiktaşın Çocuğu Allen Iverson

 

Birçokları gibi bizlerin de yürekleri hop hop etti ismini duyar duymaz, kariyer olarak sona gelmiş, ailevi meselelerde dibe vurmuş, zaten oldum olası çalkantılı bir hayata sahip bir adam Iverson. Arıza karakterler, asi ruh sahibi manyaklar her zaman bu taraftarla bütünleşmiştir bunu yaşamamız olası tabi. Gerçi sahada performans açısından Kaan Kural'la hemfikirim, bu heyecan parkede o kadar etkili olmayabailir lakin psikolojik faktörler de önemli. Taraftar basketbola küstü, küstürüldü. Her yıl sıfırdan takım yapılması, başarılı yabancıların elde tutulamaması, her sene en kritik yerde patlak veren oyuncuların parasının ödenmemesi gibi gerzekçe yönetim hatalarının olduğu bu dönemde keşke gelmeseydi Iverson. İster istemez sorunlar olacak, takım içi dengeler gibi klişe de olsa mevzular yaşanacaktır. Herşeye rağmen basketbolda bu tarz bir harekete ihtiyaç vardı.

Akatlar'ın semte uzaklığı ve gerekli yatırımın yapılmaması ve bahsettiğim yönetimsel hatalar yüzünden salon boşalmıştı. Dünyada gündeme oturan bir transfer en nihayetinde, futboldaki Quaresma etkisini bakalım basketbolda Iverson ile görebilecekmiyiz bilmiyorum ama onun da benzer yönleri çok ki en önemlisi o da tekrar oynamak istemesi-hırsı, geri dönüş için iyi bir yer oldu İstanbul, ülkemizde en çok sevilen, forması satılan adam Nba yıldızı bu herif, hem yarattığı heyecan, hiç beklemiyorum ama yönetimin satış-pazarlama açısından kafayı kullanabilirse sağlam getirileri olabilir. Haydi hayırlısı diyelim, parkeye adım atmasını dört gözle bekleyerekten...

Hiç yorum yok: