7 Nisan 2009 Salı

Coupling, H.I.M.Y.M & The Office


Geç de olsa uzun zamandır izlenmeyi bekleyen İngiliz komedisi Coupling'e kavuşup izledik, güldük eğlendik. İngiliz tarzı esprilere, mizahına alışkın olup seven insanlar için 10 numara bir komedi dizisi Coupling. 4 Sezon sürüp, her sezonda ortalama 8-9 bölüm gibi çok kısa ömürüyle belki de hep tadı damaklarda kalmış, efsaneleşmiş dizi olmuş kendisi.
Coupling kendinden sonra gelen türevi diziler için de temel dayanaklardan biri olmuş. Buna en güzel örnek de How I Met Your Mother. Hemen hemen dizinin yarısının barda geçmesi, müdavim olunan barlar, mekanlar, diyaloglara dayalı işlenen, ince mizahla örülü hikayeleriyle ve karakterleriyle Coupling'ten etkilendiği ve birebir bazı mevzuların alındığını izler izlemez anlıyorsunuz.

Coupling dizi camiasına Jeff Murdock gibi bir fenomen hediye etti ki diziyi efsaneleştiren, sevilmesini sağlayan, en önemli ögelerden kuşkusuz. Kendine has jargonu olan, hayal gücü sınırsız olup hertürlü absürd olaya gebe Jeff karakteri dizinin son sezonunda çıkartılarak dizi intihar etse de son sezonunda idare ederek finişi tamamlamışlar.
How I Met Your Mother da Coupling'deki birçok karakterin yansımasını bulmak mümkün. Uzun zamandır bir dizide bayan karakterin bu kadar komik olduğunu görmemiştim Coupling'deki JAn karakteri. Onun ses tonu hal ve hareketlerini Lily'de görmek mümkün. How I Met Your MOther'da zirveye çıkan, dilden dile dolaşan Barney Stinson karakteri de kadın-erkek ilişkileri yönünden Patrick, komiklik yönünden de Jeff'den kopyalanmış adeta. PAtrick'in hergün farklı hatunla takılması, ilişkilere bakış açısı, birlikte olduğu kişileri kasetlere kaydedip bunları biriktirmesi, Jeff'in sürekli kadın uzuvlarıyla takıntılı halleri, uçsuz bucaksız fantezi dünyası izlendikten sonra Barney'nin birçok bölümdeki yaptıkları birebir alınmış hissi veriliyor.
Başroldeki Steve kardeşimizden de Ted Mosby'ye dair bir çok referans bulmak mümkün.
Dizi tüm orjinalliği, göndermeleri ve başarısıyla vakit kaybetmeden Amerikalıların dikkatini çekmiş, çoğu kez olduğu gibi hemen Amerikan versiyonu çekilse de patates gibi olmuştur efenim. Bu aynı dizinin kopya mevzusunda belki de tek istisna aşağıdaki The Office örneğidir.


Yine İngiliz kültürü ve mizahıyla yoğrulup tek bir mekanda adından anlaşılacağı üzere ofiste süregelen bir dizi The Office. Çok başarılı olmasa da epey bir sevilip hayran kitlesi oluşturdu. Amerikalılar da boş durmayıp aynı formatı alarak Amerikan versiyonunu çekmeye başladılar. Türevleri gibi gerçeğinin gölgesinde kalıp silinip gidecek diye beklerken The Office US inanılmaz bir iş yaparak orjinalini de sollayıp şaşırttı. Sıradan ve haddinden fazla sıkıcı kağıt şirketi Dunder Mifflin'de vuku bulan olaylar, sıradan insanların yanında görüşmemiş hıyarlıkta seyreden, kendisinden filmleri nedeniyle çok haz etmesem de hastası eden Steve Carell'in oynadığı patron Michael rolüyle yarıp geçirmektedir.

Absürdlükte sınır tanımayan, gaf yapmakta üzerine olmayan bir adam olarak yalnız değil tabiki. Dizi tarihine en fantastik en gerzek karakter olarak kazınacak Dwight Schrute karakterini hala görmeyenler bana kalırsa çok şey kaybetmiştir. 20 dakikadan oluşan her bölümde en az 10 defa bu adama gülmeyeni zincirle döverler diye düşünüyorum. Klişe tabirle anlatılmaz, yaşanır bir karakter Dwight. Jim, Pam ikilisi, pörtlek gözleriyle Stanley ve diğer ofis ahalisi de birbirinden renkli insanlar.
Beşinci sezonu hızla devam ederken halen izlemeyenler için hararetle tavsiye edilir...

1 yorum:

stalker dedi ki...

coupling sitcom aleminin bir numarasıdır, nokta bitti:) amarikalılar el atıp coupling us diye rezil bi taklidini de yapmışlardı..