manchester united (ingiltere) liverpool (ingiltere) chelsea (ingiltere) arsenal (ingiltere) barcelona (ispanya) villarreal (ispanya) bayern münih (almanya) porto (portekiz)
-Şampiyonlar Ligi kuraları bugün çekilecek, hayvani performanslarıyla hiç kayıp vermeden çeyrek finale gelen İngilizlerden birinin en azından finale kalacağı kesin bana kalırsa. Liverpool yine Avrupa Kupası olunca yıllardır yaptığı gibi anormal maçlar oynuyo ki Cruyff açıklama yapma gereği duymuş Liverpool ile eşleşmek istemeyiz, Benitez'in talebeleri silindir gibi diyerekten. Liverpool için önemli gelişmelerden biri de birkaç yıldır özellikle rotasyon sistemi nedeniyle gönderilecek söylentileri yapılan Benitez'in sözleşmesinin 2014'e kadar uzatılmasıydı.
-Aynı şekilde Barça forması giyen Henry de Arsenal ile eşleşmek istemiyor anlaşılan. Son yılını sakatlık nedeniyle sadece 18 kez Arsenal forması giydiğini ve 8 yılın 7sinde Highbury de oynadığını söylüyor, I'm a Highbury man diyerekten Highbury'nin çok özel bir stad olduğunu lakin kendi bağının stadla değil kulüple ve Arsenal taraftarlarıyla olduğunu söyleyerek gönülleri fethetmiş kendisi. Eşleşme durumunda zorlu bir mücadele olacağını ve kendisi için de garip bir durum olacağını eklemeden edememiş.
-Bu hafta Türkiye Süper! Liginde düğüm çözülecekmiş gibi heyecan pompalanmaya çalışılsa da önümüzde bir sürü hafta ve maç var ki bu sene Kocaeli'nin de eşsiz çabasının katkılarıyla klasik tabirle kolay maç yok, olmayacak da... Beşiktaş açısından büyük maç performansları kaderi tayin edecek, son yıllarda tansiyonu yüksek maçlarda özellikle iç sahada başarımız yok, taraftar olarak da sahadaki tutuk futbol ve yüksek tansiyon performansa yansıyor ve asık yüzlerle evlere dönüyorduk. Denizli'nin ilk zamanlarda biraz da bayan umut dolu açıklamaları şimdi herkes tarafından takdir ediliyor, puan kayıpları bir iki maç daha devam etseydi başta Orhan Yıldırım ve Air İsmail diye tanınan İsmail Er ile başlayacak teknik adam def etme çalışmaları hemen başlayacaktı. Bir kişinin başarılı, dahi olup olmadığı ülkemizde bir kaç maçın sonucuna göre hemen notu verilerek tayin ediliyor.
Sivas açısından da artık Bülent denen adamın gerçek kimliğini gördükten sonra ve başkanlarının ben Fenerbahçeliyim diye yıllardır bağırışının ardından gram olsun sempati kalmadığına eminim.
Kısıtlı imkanlarla kendi sistemlerinde mütevazı ekibiyle büyük başarı kazanmıştır hakkını veriyor spor kamuoyu ama kendini muzaffer bir komutan gibi lanse edip her hafta saçma sapan söylemlerde bulunan, yedek kulübesini parçalayıp hakeme saldıran bu herifi biri durdurusun arkadaş...
-Galatasaray cephesinde Rıdvan'a katılmamak elde değil, Meira haddinden fazla paraya satılmıştır lakin stopersiz top oynanıyorsa, abuk subuk goller yenip avrupadan eleniyorsanız, muhtemelen kaçacak lig şampiyonluğu ardından kıyamet kopması yakındır.
-Fenerbahçe en istikrarsız takım görünümünü koruyor, ne yapacağı belli olmayan bir takım. Alex'in üstün formu epeyce maç kazandırsa da onun durduğu maçlarda da pozisyon üretmekte zorluk çekiyorlar. Onlar için en büyük kayıp Lugano'nun gidişi olur bana kalırsa. Bu arada sene sonu eğer Dede Aragones giderse Lucescu gelecek gibime geliyor ya hayırlısı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder