Yusuf Şimşek rotayı son anda Beşiktaş' çevirirken hem Trabzon hem Bursa hem de Beşiktaş arasında gerginliklere yol açıldı, Beşiktaş'ın tarihinde görülmemiş şekilde çirkinliklere devam sözü verdi Demirören adeta.Geçmişte Beşiktaştan giden çok oldu hatta büyük kulübe ilk giden adamlar Şenol-Birol ikilisi, adlarına Şenol-Birol gol tezahuratları yapılan futbolcular Fenerbahçe'ye gitmişti, ardından onlarca futbolcu gitti geldi Feyyazlar, Sergenler, birara Şifo Mehmet dahi ayrılmanın eşiğindeydi.
Lakin Beşiktaş hiç bu kadar çirkin değildi o zamanlar, her hareketi her politikası bu kadar kaba değildi. Trabzonspor başkanı da haliyle açıklama yapıyor Bursa ve Beşiktaş kendilerine yakışanı yaptı diyerek ve bir cümleyle birçok şey anlatıyor.
Sadece kasadan uçup giden paralar, geleceğe konulan ipotekler değil imajı da duruşu da, karakteri de yerlerde artık kulübün. Keza Beşiktaş semti de taraftar da aynı şekilde. Serdar Bilgili'nin katkılarıyla akatlar çok gözde sosyeteye evsahipliği yapan mekanlar açıldı sırayla, iskeledeki çaybahçesi kaldırıldı, Tansaş ve yakınındaki büfeler gitti. Beşiktaş kapitalizmin elinde oyuncak olurken taraftar da rant ve yönetimle olan ilişkiler nedeniyle tüm reflekslerini kaybedip işi şova dönüştürdü. Bazıları dalga geçiyor ama tesislerin Ümraniye'ye dağ başına gitmesi de çok büyük etken. Hani o büyük trajediden sonra Fulyada gece vakti tellere sarılıp oğlum 3-0da yattı ben sabah nasıl açıklarım kaptan diye Şifo'ya serzenişte bulunan baba fotoğrafı hala belleklerde, taraftar aynı taraftar değil takım da aynı şekilde.
Yusuf transferi ki elde bu kadar hücum özellikli oyuncunuz, savunma yapamayan, dirençsiz yumuşak orta sahanız varken 34 yaşındaki yürüyerek oynayan adamı alıyorsunuz ve karşılığında beni en çok üzen olay takımda belki de tek gelecek vaat eden umutla baktıran adam Aydın Karabulut'u da üzerine veriyorsunuz ki tarihi bir hatadır, lanet olsun'dur...Yusuf gelişiyle artık çokça duyduğumuz "Ben zten doğuştan Beşiktaşlıyım" sözüyle bir klişeye daha imza atarak üzülmemizin haklı olduğunu kanıtladı gibi.
Ayrıca alındığından beri sadece 6 dakika oynatılan Tuna ve sol kanatta bidirmeleriyle harika tekniğiyle ve duran toplarındaki maharetiyle umutları yeşerten Aydın'ın takasta mal gibi 2 dakikada verilmesi üzücü, yine bize esmer günler düştü, eyvah...
8 yorum:
Umudumu kaybederken sevgimin beni ayakta tutacağını düşünüyodum hep. Ama bütün bu olanlar artık işi sadece sevgiye götüremeyeceğimin bir kanıtı sanki. Biz biz olmaktan çıkmışken ne söylenecek söz ne savunulacak bir yanı kaldı Beşiktaş'ın. Sadece içimizdeki sevgiyi yaşatmaya çalışmak bile cok büyük güç, inat ve sabır gerektiriyor. Umarım bir gün biter bu dertlerde yine aynı sevgimizle sarılırız herşeye..
Çok şey yitirdik, yitirdiklerimizi bir daha elde edebilir miyiz bilmiyorum. Benzer konularda hemen hemen tüm Beşiktaşlılar benzer tümceleri kuruyorlar. İbrahim Altınsay bir keresinde söylmişti: Beşiktaş'ın şampiyonluğa değil, Beşiktaş olmaya ihtiyacı var diye. Ancak bu fikri Beşiktaş içerisinde ne kadar insan benimser? Buna duygusal taraftaki taraftar da dahil. Bu camianın en büyük hazinesinden biriydi taraftarı. Skorla değil, maneviyat ile beslenen. Fakat görülüyor ki artık maneviyatın yetmediği kesim hızla büyüyor. Beşiktaş yönetilemiyor, Beşiktaş'ı kucaklayan taraftar modeli başka bir modele bürünüyor.
Beşiktaş'ın derdi çok, Beşiktaş'ın sarılacak yarası çok...Yere düşmüş, dizi kanamış çocuk gibi kucaklanmayı bekliyor. Ama itiliyor aksine, öteleniyor.
Bu kapıdan Nobre girdiğinde birçok şey kaybedilmişti zaten. O bir başlangıçtı, devamının geleceği kestirilemedi. Şimdi Yusuf 2 maç iyi oynasın sahiplenilir, Fenerbahçe maçında tribünlere çağırılıp, Yusuf fenerin anasını öp diye bağırılır. Bunların olmayacağını kim iddia edebilir?!
Bu olup bitenlerin dışında Trabzonspor başkanı da haltetmiş. 1.5 yıl daha sözleşmesi olan adamı yemeklere çağırıp, ona transfer teklifinde bulunurken etikti de şimdi mi değil. Yusuf transferini onayladığım düşünülmesin. Sadece Ts başkanının çakal zihniyetine öfkeliyim. Dillerde klişe olmuş etik, etik. Kendinize bakın önce. Ama işte lanet olsun bunlara gelene kadar tonla derdimiz var bizim.
Ege
trabzonspor başkanı hem kel hem fodul cinsinden bi açıklama yapmış.yusuf bursada hiç bir sorun yokken bir yemek sonrası ayrılma kararı alıyor.yönetimimizde trabzona ederini bildiriyor ancak trabzon tatlı su kurnazı rolünde ya,ağırdan alıp transferi ucuza kapatmayı hesap ediyor.bu arada beşiktaş yusuf pazrlığı transferin neticelenmesine neden oluyor.burada şairler parkı'nın dediği gibi önce sen bi kendine bakacaksın yani pişkinliğin bu kadarına da pes doğrusu.bizim tam 3 yabancı futbolcumuz ilk yarıyı görmeden takımdan kaçmış kadrodaki en etkin isimde trabzon tarafından ayartılmış dolayısıyla mağdur olan bursaspor çirkin ifadelerle itham ediliyor... "eskişehir üzülmesin"den sonra ikinci sadri şener vakası...
Artık bu olanlara söyleyecek söz bulamıyorum.Aydın Karabulut sadece Beşiktaşımızda değil Türk futbolundaki kanat oyuncu açığını kapatıcak ender yetenekteki futbolculardan biriydi.Nasıl bir zihniyettir bu futbol hayatının sonuna gelmiş bir türlü istikrarı yakalayamamış bir adamı getirip karşılığnda iyi bir defans yedeği(Tuna) ve Aydın gibi çok yetenekli bir genci veriyosunuz.17 yaşında menejerlik oyunu oynayan çocuklar bile böyle transfer yapmaz.Yazıklar olsun.Allah kahretsin diyorum.Ve taraftarın her maç bıkmadan usanmadan yönetimi istifaya çağıracak tepkilerinin devam etmesini istiyorum.Gerçi bu yüzsüz yönetim ondan da anlamıyo ya.
En son Tuna'nın açıklamaları vardı ki 100bin gibi bir paraya sırf Beşiktaş istedi diye gelen adamı 6 dakika oynatıp haber bile vermeden satıyosunuz. Koray olayında yaşadığımız gibi işin acı tarafı futbolcunun bu haberi televizyondan duyması, bu kadar aciz, aptalca hatalar yapan, saçma-salak bir yönetimi futbol tarihi görmemiştir. İbret belgesi gibi...
Yorumlarda Demirören ve Denizli'ye ne kadar küfredebiliyoruz? Kaç ceddini sikmek istediğimizi söyleyebiliyoruz? Hayır hayır çok ayıp öyle bir şey diyeceğimden değil, sadece merak.
Aydın konusunda tüm taraftarlarımızın aynı görüşe sahip olması beni sevindiriyor,bu futbolu kulübü yönetenlerden daha farklı doğrularla bildiğimizin bir göstergesi.
Bu arada Aydın'ı da güzel çekmişim hani :)
Fotoğraf sana mı aitti hocam:)) enteresan bir rastlantı, bu vesileyle kusura bakma gerçekten bilseydim fotoğraf bafiler başkana aittir diye not düşerdim...
saygılar
Yorum Gönder