14 Kasım 2008 Cuma

Basketbol ve Amatör Branşlar

Beşiktaş Basketbol takımında yaprak dökümü devam ediyor. Elde kalan belki de en nitelikli ve tek nitelikli yabancımız Mario Austin takımdan ayrılmış. Sezon başında Benetton'dan transfer edilen ve yüklü bir sözleşme önerilen oyuncu yaklaşık 15 gündür antrenmanlara çıkmıyordu ki gerekçesi de çok tanıdık; parası ödenmediğinden imiş.


Beşiktaş kulübü yöneticileri ve Beşiktaş'ın geleceğine Demirören başkanı bir kulüp nasıl yönetilemez adlı eserlerinin zirvesindeler, altın çağındalar, şaka gibiler açıkçası.
MUrat Didin gibi basketbolumuzun en değerli coachlarından ve motivasyon konusunda da bana kalırsa en başarılı olan, ayrıca gönülden Beşiktaş'a bağlı olup bazı şeyleri görmezden gelen bir adamı eski kulübüne para ödemesi gerekirken ödemeyip tekrar geri dönmesine neden olan, her yıl bir ton adamı satıp sıfırdan kadro yapan, her yıl genç bir ekibiz-adapte süreci gibi zırvalarla taraftarı uyutan, çapsız-spor kültüründen uzak beceriksiz adamların yönetiminde tam gaz dibe vuruyoruz.

Ha bir de basketbolda uzun kontratlar çok gerçekleşmiyo ya da nitelikli yabancılar epeyce yüklü paralar istiyo biliyoruz lakin bizimkilerin yaptığı bambaşka birşey, anlamsız.
Ligde de performans açısından 1 galibiyet ve 3 mağlubiyetle 12.sırada yer alıyoruz, Efes'e farklı yenildikten sonra bu hafta da Fenerbahçe ile karşı karşıya gelicez ki galibiyet falan sadece hayal işin gerçeği bu. Açıkçası bu kadar kötü olacağımızı, yönetimsel hataların bu kadar çabuk baş göstereceğini tahmin edememiştik. Diğer amatör branşlarda ki bayan voleybol gibi istisnalar hariç, durum pek içaçıcı değil.

Ülke olarak sporun futbol olarak görülmesi, en göz önünde olan, popüler olan, kaymağı yenmeye hazır spor olan futbola aslında işadamı olan, iş bitirici yönetimlerin tabiki gözdesi, diğer sporlar da umurlarında değil aslolan bu, gün gelir Beşiktaş'lılar, olmayan muhalefet, seçim zamanı piyasaya çıkan onlarca dernek bu çözümsüzlüğe son verir demek geliyor içimden ama bu adamlara mahkum bırakıldık, yazık kere yazık...
İnsan o sözde sponsorların olmadığı ama kısıtlı imkanlarla imkansızı gerçekleştirerek muhteşem maçlar çıkardığı Süleyman Seba spor salonundaki o maçları, karşı tiribündeki 3-4 sıralı yerleri, balık istifi pota arkalarını, Bud Eley, Hüsnü Çakırgil gibi adamları özlemiyo değil, boş ve yalnız Akatlar'dansa...

5 yorum:

Şairler Parkı dedi ki...

Ülkede futbol popüler oyun halinde olduğu için diğer branşların durumu kötü. Basketbol yine 2.sırada yer aldığı için diğerlerine göre daha şanslı. Beşiktaş'ta iyi kadrolar kuruldu gerçekten. Fakat bu kadroların başarısızlığının temel sebebi hem yönetim oldu. İş bilmezliklerinin Beşiktaş'a verdiği zarar sürekli artıyor. Beşiktaş'ın en başarılı şubelerinden biri hentbol. Fakat yokmuş gibi davranılıyor. Hentbol takımımız namağlup şampiyonluğa ulaştı. Ama ilgi bile çekmedi. Üstelik bu başarıyı hangi şartlarda elde ettikleri ortada.Bu başarıyı şu an futbol takımı elde etse 40 gün 40 gece kutlanır heralde. Tamam popüler olan futbol ama hani armanın olduğu her yerdeyiz şiarı? Burada taraftar da kendini sorgulamalı. Taraftar futbol dışında kalan branşlara sahip çıksa yönetimlerin bu vurdumduymazlığı bu kadar üst boyutlarda olmaz, olamaz. Hentbol, erkek voleybol takımı, bedensel engelliler...Her birinin apayrı dertleri var, bunlar ile zerre ilgilenmeyen yönetici bozuntusu var. Var oğlu var..

Ege

designerk dedi ki...

Bu anlattıklarınız biz Gerçek! BEŞİKTAŞLILAR için artık sıradan olağan olmaya başlayan durumların kısa bir özeti sadece. Zaten asıl sorunda bana göre bu tür vakaların artık sıradan sayılması. Hangimiz ki bunları duyunca şaşırıyor,kızıyor, hırçınlaşıyoruz. Biliyoruz ki bu yönetim varoldukça ve biz sadece kapalı tribünde üzerimize düşeni değilde sadece popüler olmanın gerekliliklerini yerine getirmeye devam ettikçe durum bundan daha iyi bir hale gelmeyecektir.

ferdinand dedi ki...

Hentbol konusunda haklısın Ege, yılalrdır kafada Beşiktaş. Evvelki yıllarda en başarılı kulüp Ankara takımı Aski idi. Melih Gökçek oraya da el attı ve kulübü kapattı. Geriye bir biz kaldık bide Milli Piyango ve Çankaya Bld. NE kadar başarı gelirse gelsin yerleşmiş bir spor kültürümüzün olmayışı nedeniyle görmezden geliniyor bunlar, diğer sporların üvey evlat oluşu nedeniyle de başarılı sporcular karın tokluğuna oynayıp karamsar şekilde geleceklerini düşünmeden edemiyorlar doğal olarak.

@designerk'in temas ettiği husus da önemli tabi hala tribünde desibel muhabbeti falan yapılıyo bu kadar berbat yönetim, kulübün geleceğinin ipotek altına alınmasına rağmen kör olmuşuz, kendimizi eğlendirip duruyoruz, dediğin gibi artık hertürlü olumsuzluğa da alıştık işin en acı tarafı da bu...

designerk dedi ki...

Sanırım toplumsal olayları ön plana çıkarıp sosyal görevimizi yerine getirirken kendimize dönüp bakmayı unuttuyoruz.

Şairler Parkı dedi ki...

@designerk

Beşiktaş tribünlerinin toplumsal hadiselere el atması, tribünden bu konulara değinmesi yeni bir şey değil ki. Medya bizi bu konuda maden gibi gördüğü için bu kadar teşhir oldu her şey. Medyanın bu kurcalayan halinden de yeni jenerasyon oldukça etkilendi. Ondandır ki konuşulan sadece desibel ve cavaseler oldu.Süleyman Seba o yüzden her daim boş kaldı semtin göbeğinde. Varsa yoksa futbol oldu.Beşiktaş futbol A takımı mı, BJK mi?