12 Eylül 2008 Cuma

Uykusuz 1 Yaşında



Geçmiş mizah dergilerinden bu yana gelenek haline gelen çözülme ardından Penguen'den ayrılan sağlam tayfa tarafından çıkarılan, en çok satan dergi konumuna gelen ve okurun tartışmasız bir numarası Uykusuz 1 yaşına bastı.
Özel ayar veren kapakları, muhalif tavrı, Yiğit Özgür, Vedat Özdemiroğlu, yazılarıyla Fırat Budacı, tüm gerçekçiliğiyle Ersin Karabulut ve tabiki ayrıntı hastası alemin kralı Umut Sarıkaya'lı brezilya misali kadrosuyla gönülleri fethetti.
1.yıl münasebetiyle Yiğit Özgür ile yapılan mini röportaj hizmetinizde;


Bir yılınız nasıl geçti? Bu sürede okurlardan nasıl tepkiler aldınız?
Bir yıl hemen geçti. Nasıl geçtiğini anlamadık… Okurlar düşündüğümüzden daha hızlı sahiplendiler dergiyi. Yalnız kalmışız hissine hiç kapılmadık. Bir yıl sonunda ortalama 50-55 bin haftalık tirajımız oldu.

Yola çıkarken dergi tutmazsa, satmazsa gibi bir endişeniz oldu mu?
Olmaz mı, her türlü ihtimali düşünmeye çalıştık. Durumumuz çok daha vahim olabilirdi. Bol bol endişelendik. Bol bol korktuk. Hâlâ da korkmaktayız.

Peki Penguen’den ayrılırken yapmak istedikleriniz neydi, bunları yapabildiniz mi?
Hayır, elbette yapamadık. Çok temel şeyleri hallettik ama dergiyle ilgili ve yapmak istediklerimizle ilgili eksiklik hissimizin sürekli var olacağını gördük. Bunun da iyi bir şey olduğunu düşünüyorum. Tamamlanmış ve olmuş bir dergi hissi bize rehavet getirir.

Uykusuz’u diğer mizah dergilerinden farklı buluyor musunuz?
Tüm derginin ortalama performansını düşünürsek rahatlıkla Uykusuz’un daha komik, daha yenilikçi, genç ve enerjik bir dergi olduğunu söyleyebilirim.

Bağımsız bir dergisiniz... Bunun zorlukları oluyordur herhalde...
Hayır olmuyor, dediğim gibi okurların ilgisi sayesinde bağımsızlığımızdan kaynaklanan bir sorun yaşamadık.


Mizah dergileri muhalif, politik dergiler olarak bilinir ancak son yıllarda apolitik dergiler yapılıyor eleştirilerine katılıyor musunuz?
Katılmıyorum. Muhalefet yapan insanların ya da yayın organlarının arasında kim daha muhalif gibi bir yarış olmasını saçma buluyorum. Önemli olan niyettir ve bir yılda niyetimizi belli ettiğimizi düşünüyoruz. Niyetimizi belli ederken acemiliklerimiz ya da eksikliklerimiz olabilir ama istediğimiz değişmedi, aynı.


Dergiyi çıkarırken kendinize sınırlar koydunuz mu? Şu konuyu yaparız, bunu yapmayız dediğiniz konular örneğin...
Elbette var. Şu anda ağırlıklı olarak belli bir kesim mizah dergisi okuyor ama biz herkes okusun isteriz. Ortaya çıkan işleri elden geldiğince sağduyulu değerlendirip öyle yayınlıyoruz.

Çok genç bir okur kitlesine sahipsiniz, onlarla iletişiminiz nasıl?
Genellikle internet üzerinden haberleşiyoruz. Davet edildiğimiz organizasyonları da değerlendirip katılmaya çalışıyoruz.

Mizah dergilerinde sabahlama geleneği vardır. Bu gelenek siz de devam ediyor mu?
Anlatılanlara göre Gırgır dergisi teknik sorunlar nedeniyle geceleri çalışıp ertesi gün baskıya giriyormuş. Sonrasında bu durum bize kadar gelen ve bizde de devam eden bir geleneğe dönüşmüş. Aynı gece, aynı yerde fikir üretmeye çalışmak, aynı stresi paylaşan insanlarla bir arada olmak ekstra bir enerji veriyor sanırım. Sahura kalkıp karşı apartmanda yanan ışığı görünce garip bir birliktelik hissi yaşanır. Bu da benzer bir duygu. Biz bir ekibiz demek için gerekli galiba. Seviyorum ben.


Uykusuz kimlerin uykusunu kaçırdı?
Uyku kaçırdı mı bilmiyorum ama umarım rutin gidişata etkimiz olmuştur.

Siz bizi güldürüyorsunuz peki siz nelere gülüyorsunuz?
Okurlarımızla aynı şeylere gülüyoruz aslında. Çünkü yaptığımız iş bitince de işimizi yaparken olduğumuz insan oluyoruz. Siz buna gülün, benim güldüğüm şey başka gibi bir durum yok yani. Bunun dışında herkesin takip ettiği komik işler vardır. Birbirimize internetten komik resim, video falan gösterdiğimiz de çok olur.

Yeni projeler, dergiler var mı?
Dergi fikri olarak ya da başka platformlarda bireysel bazı projeler var. Hep de olur zaten. Bunların pek azı gerçekleştiği için şimdiden söz etmek gereksiz gibi. Ama yapacağız bir şeyler. Yapınca da hemen duyuracağız.

Hiç yorum yok: