16 Mayıs 2008 Cuma

Zeki Demirkubuz - Kader

- Cezaevi herkeste farklı etki yapar. Benim kaderim ise şuydu: Serseri sokak çocuğunun, hapiste Balzac ve Dostoyevski ile tanışması, hayat ve kendisi hakkında sorulacak soruları bunlar sayesinde sormaya başlaması ve sonra günün birinde sinemaya gelip, film çekmesi...


- Dostoyevski, Budalanın önsözünde, "Tanrıya giden yolun başlangıcında tutku vardır" der. Bu sapıkça bir tutku da olabilir, bir kadına duyulan tutku da. Kaderi böyle bir tutkunun ne kadar önemli olduğunu ve ne kadar unutulduğunu göstermek için yaptım. Ayrıca bütün gençliğim kızlara hastalanacak kadar aşık olmakla geçti. Bunu biraz derinleştirdim, kaşıdım, kanattım ve ortaya Kader çıktı.

Z.D.

Hiç yorum yok: