5 Eylül 2011 Pazartesi

11'e 10 Kala

-Karından niye ayrılmıştın?
  -Ya koleksiyonun ya ben dedi, ben de koleksiyonu seçtim tabi.
Bir gün çıktı gitti...



Pelin Esmer'in yazıp yönettiği son zamanlardaki en güzel filmlerden ki yerli yapımlarda birçok yapım var karambolde gümbürtüye giden. Bu filmi sinemada nasıl izlemedim lan diyor insan çoğu zaman olduğu gibi.
Bu tarz filmleri illaki tek başına izleyeceksin ama ota boka takılmadan, sağa sola dikkati dağıtmadan.
O kadar güzel bir sade anlatım, tadında abartısız oyunculuk fonda istanbul ve birçok güzel detay boşa gitmesin.
Mithat Bey'in hayatına dikiz yapıyoruz. Adam koleksiyoner ama öyle böyle değil, hergün gazteelerden çifter çifter alıyor, keza saatler de öyle, dergi, kitap, koleksiyoner değeri taşıyan içkiler ve hatta ekmeğin üzerindeki fırın etiketlerine kadar.



Koleksiyon işi obsesyona dönüyo arkadaş az çok biliyorum zaten filme ve mithat amcaya ısınmamı hızlandıran büyük bir etken oldu bu olay. Mithat Bey bir sahnede doktora gider, toza alerjisi olduğunu öğrenir ki aynı mevzu bende de var ona rağmen inatla abidik gubidik demeden herşeyi toplamaya devam ediyoruz.
En tepedeki diyalog zaten durumu özetliyor, koleksiyoner adam yalnızlığa mahkum sanki bana öyle geliyor.
Hergün sahaflara uğranıyor, ve bilumum uğrak yerlere eksik parçalar aranıyor, biri tamamlansa yenisi aranmaya başlanıyor...Koleksiyonunu asla paylaşmıyor, hayati önem arz ediyor hatta sağlığından da öte, rüyalarına girecek derecede takıntı olayı olabiliyor, vaktini bunlara harcıyor bundan zevk alıyor, sıkılmadan uğraşıyor tek tek bakıyor üşenmeden hepsine, satsana şunları diyenlere kıçıyla gülüyor...
Aynı zamanda yönetmenin amcası olan Mithat Amca yani Mithat Esmer ve kapıcı rolünde Nejat İşler gözönündeki iki oyuncu ve ikisi de rollerin üstesinden şahane geliyorlar, emniyet apartmanı, mithat amcanın mezarlardan sıkılma hali ve yakılmak istemesi, apartman sakinlerinin her yerde herzamanki gıcık muhabbetleri, rutubetli kapıcı dairesi, modern hayata direnen don kişot misali inatçı mithat amcanın tüm halleri, sayısı binlerce olan objelerine bağlılığı hayranlık uyandıran onlara çöp diyenleri şiddetle kınayan mithat amca ve insanı bir an bile sıkmayan ki tüm durağanlığına rağmen, güzelim film...

4 yorum:

Şairler Parkı dedi ki...

final sahnesinde amcanın o ansiklopediyi alıp kucaklaması mükemmel bir anlatımdır.

Çok beğenmiştim bende izlediğimde.

marmara

ferdinand dedi ki...

tekrar hoşgeldin marmara:)
finali ayrı bir güzel tabi, bomboş evde masanın üzerinde meşhur 11.cilt ve bir votka, mithat amca alır gider bilemediğimiz birçok duyguyla.

Adsız dedi ki...

yahu,seninle film dizi vb..tercihlerimiz ne kadar ortak..hani "bu adam nereden çıktı " diyorum bazen, tebessümle =)
çok ince ayrıntılarla döşenmiş bir filmdi..Nejat yine aynı adamdı ama olsun :)

ferdinand dedi ki...

vesikalı yarim'i görünce ben de aynı şeyi demiştim valla:)
11'e 10 kala hakkaten güzel film, mithat amca desen öyle...