Ülke genelinde yakın zamanda Türkiye Malezya olur mu gibi gudik tartışmalar yapılmıştı, Terim'in benzetmesi de ona benzemiş...
Geçtiğimiz hafta Fatih Terim'İn basın toplantısında Türkiye mevcut potansiyeliyle Brezilya olabilir tadında bir açıklama yapmıştı, çok yankı bulmasa da bazı çevrelerce konuşuldu tartışıldı.
Bu kadar büyük potansiyel var madem elinde nasıl kullandın, naptın demezler mi adama.
Yıllardır kanat oyuncusu ve ön libero yetiştirememişsin, diğer sporlarda olduğu gibi kolaya kaçıp devşirme sporcu yoluna gitmişsin. Herşeye rağmen birde bu milli takımı kurtaran bence Almanyada yetişmiş gurbetçi sporcuların da varlığıdır, o disiplinle adamların yetiştirdiği topçuları alma şansın var ki onları bile elinden kaçırıyorsun.
Bu kadar büyük ekonomisi olan bir endüstri olan futbolda hala okullarda yönlendirmeyle sporcu kazandırmaya dair çalışmalar yok. Spor Akademileri hele profesyonel spor yapanlar için okumak imkansız, devam zorunluluğu var-dersler zor falan filan. Hem spor yapıp hem okumak ise liseden başlayarak, öss illeti nedeniyle de çok zor....
Terim'in sarfettiği sözler üzerine futbola dair kelam edenlerden bazı yorumlar şu şekilde;
Türkiye Brezilya mı olur Kosta Rika mı?
Terim’in “Türkiye yeni Brezilya olabilir” açıklaması farklı yankılar buldu: “Aurelio’nun yerine oynayacak futbolcu bulamayan bir ülke nasıl Brezilya olur?” “Türkiye Peru, Şili, Kosta Rika olabilir ama Brezilya...”
LEVENT BIÇAKÇI: PAZAR FARKINA BAKMAK YETERLİ
“Şu anki sistemle Brezilya olmamız mümkün değil. En başta spor algılarımız çok değişik Brezilya ile. Bizim futbola bakışımızla Brezilyalıların futbola bakışı çok farklı. Onlar çok genç yaşta futbola atılıyorlar ve çok genç yaşta pazar buluyorlar. Bizde ise genç futbolcularımızın böyle bir pazarları yok. Alt yapıda yetişen oyuncular takımlarında oynayamazlar, kendilerini geliştirme imkanı bulamazlar ve dolayısıyla bir pazar oluşturamıyorlar.
Bizim en iyi oyuncularımız yurtdışında oynayabiliyor, Nihat, Tuncay, Hamit... Brezilya’dan her yıl gencecik oyuncular Avrupa’nın en üst düzey liglerinde forma şansı buluyor ve dünya çapında birer yıldıza dönüşüyor. 70 milyonluk Türkiye’de şu an 200 bin kişi futbol oynuyor, bu sayıyı en azından 1 milyona, daha sonra 2 milyona çıkarmamız gerekiyor ki futbolcu ihraç edebilelim. 200 milyonluk Brezilya’da kaç kişi futbol oynuyor, bir düşünün.”
MEHMET DEMİRKOL: ALMANYA’YI ÖRNEK ALMALIYIZ
“Terim’in söylediklerini uzun süre önce köşemde yazmıştım. Merhum federasyon başkanı Hasan Doğan’la bu konuyu konuşma şansı bulmuştum ve o da aynı fikirdeydi. Türkiye Avrupa’nın en genç nüfusuna sahip, kalabalık nüfus Avrupa ölçeğinde fakir de aynı zamanda. Ve Brezilya gibi gençler için futbol bir umut. Doğru altyapı ile her ligde 50-60 Türkiye’de yetişmiş Türk oyuncu var olabilir. Eğer Almanya 3 milyonluk Türk nüfusundan bu kadar fazla futbolcu çıkarabiliyorsa biz de 70 milyondan da doğru altyapı ile Brezilya’nın Avrupa’ya gönderdiği futbolcu kadar genç çıkarmak mümkündür. Zaten UEFA size size neyin nasıl yapacağınızı gösteriyor ama önce öğretmen veya antrenör yetiştirmeniz gerekir sonuca ulaşmak için.”
CEM DİZDAR: MAHİR AYAKLARLA BENZEYEMEYİZ
“Eldeki kurumsallaşmayla Brezilya olmamız imkansız. Barış Özbek olayı var gündemde. Bu meselelerle herhalde batıda teknik direktörler veya yardımcı antrenörler ilgilenmez, başka birimler veya organizasyonlar bu tür sorunları çözer.
Türkiye’de teknik oyuncular vardır, ayağına mahir oyuncular vardır diyebiliriz ancak bu tür oyuncuların öğrenme kapasitelerini ölçecek bir birim var mı? Bu metotlara sahip miyiz? Ümit milli oyuncular önce büyük takımlar tarafından kapışılır, sonra diğer takımlara dağılırlar ve harcanırlar. Milli takım kurarken Aurelio’nun yerine orta sahada oynayacak adam bulamıyorsak, sınırlı sayıda sağ bek ve sol bek çıkarabiliyorsak, ciddi bir kaleci sorunumuz varsa, her kaleci akıl almaz hatalar yapıyorsa... Bu sistemle ve verilerle Brezilya olmamız mümkün mü?
Ayrıca bizim ülkemizde herhangi bir takımda psikologlar veya uzmanlar olduğunu bilmiyoruz. Arda yere yığılıp kalıyor, ruhsal sorunları olduğu ortaya çıkıyor. İngiltere’de veya Almanya’da bu işin bilimsel uzmanları kulüpler ya da takımlarda görev alırlar, oyunculara destek verirler. Türkiye’de Arda profesyonel bir yardım alma imkanına sahip değil.
Türkiye, Peru, Şili veya Kosta Rika olabilir ama Brezilya olamaz. Brezilya’nın futbol iklimi veya mantalitesine sahip değiliz.”
HAKAN ÜNSAL: ÜST TARAF REZİL, ALTTAN NE BEKLİYORUZ?
“Brezilya’da futbol bir hayat... Biz sadece futbolu izlemeyi seviyoruz, futbol orada bir yaşam biçimi. Brezilya’da aileler en çok çocuklarının futbolcu olmasını isterler, ki ülkede çocuklar sabahtan akşama kadar futbol oynuyor. Bizim yaşam biçimimiz böyle değil.
Bizim ülkemizde altyapıdan üst düzey yetenekli oyuncumuz yetişmiyor. Şöyle düşünelim, Brezilya’dan her yıl kaç tane yıldız çıkıyor? Sadece Brezilya da değil, Arjantin’den sürekli çok yetenekli oyuncular dünya gündemine damga vuruyor. Türkiye’de son on yılda çıkan yetenekli oyuncularımıza bakalım, bir ya da iki tanedir. Arjantin’e veya Brezilya’ya bakıyorsunuz Robinho, Messi veya başka isimler, saymakla bitmez.
Biz en önemlisi altyapı veya mental olarak buna hazır değiliz. Aşağıdan gelen özel yetenekler kendilerine A takımlarda yer bulamaz, üst düzey futbol oynayan gençler ancak kendi çabalarıyla bir yere gelebilir Türkiye’de çünkü sürekli önünde engel çıkarırlar. Normal yetenekli oyunculara da zaten sistem izin vermez.
Brezilya olmamız sosyal-kültürel yaşamla da ilgilidir. Bizde 16 yaşındaki çocuk biraz iyi oynamaya başlarsa basın hemen üzerine çullanır, ‘Süper yıldız’, ‘Müthiş oyuncu’ diye lanse edilir. Bunda basının da suçu yoktur, çünkü başka malzeme yok ellerinde. Böylece çocuğa en büyük kötülük yapılır, olmayan payeler veriyoruz. Türkiye’de nice genç isim vardır, bu şekilde parlatılıp sonra unutulan.
Bir diğer fark, bizde 16-17 yaşındaki futbolcular Brezilya’daki iyi bir oyuncunun aldığı parayı kazanabilir. Çünkü Güney Amerika’dakiler ekonomik olarak zor durumda ve kurtuluşu ancak futbolcu olarak bulabiliyorlar.
En önemlisi de bizim Süper Lig’imize bakalım... Üst taraf rezil, altyapıdan ne bekliyoruz ki?”
MERT AYDIN: BİZDE FUTBOL DEĞİL FANATİZM YAŞAM BİÇİMİ
“Fatih Terim’le Türkiye’deki futbolseverlerin ‘Brezilya olma’ algılayışı arasında fark var. Terim’in kastettiği tıpkı Brezilya tarzı futbol oynayarak, göze hoş gelen futbol ortaya koymak ve Avrupa’da fark yaratmak.
Ancak Brezilya’da futbol bir yaşam biçimi Türkiye’de ise fanatizm bir yaşam biçimi. Türkiye’de futbola olan ilgi yapay ve tutulan takımın başarısına endeksli. Brezilya’da ise bireylerin hepsi hem futbol oynamaktan hem de futbol izlemekten sonsuz zevk alıyor. Onlar kadar yetenekli oyuncu çıkarsak da Brezilya gibi olmamız bu yüzden mümkün değil.”
BANU YELKOVAN: ‘İYİ DENEMEYDİ’ DİYECEK HOCA YOK
“Federasyondaki Ar-Ge departmanında yapılan çalışmalar futbolu daha alt kademelere indirmeyi amaçlıyor. Ta Gündüz Tekin Onay döneminden başlayan hamleler devam ediyor. Ampute milli takımlarının elde ettiği başarılar, diğer amatör branşlardaki çalışmalar bu anlayışın sonucu. Beylerbeyi’ne Fatih Terim’den önce gitmiş olanlar ve Terim’den sonra gitmiş olanlar aradaki farkı anlayacaktır. Yerdeki taşlardan ve bahçedeki bitkilerden tutun çevresindeki her şeyin düzgün olmasını isteyen birisidir Terim, çok detaycı olduğunu düşünüyorum.
Merhum Gündüz Tekin Onay, bir spor okulunun açılışında “Bu ülkede biz yetenekli çocuklara spor yaptıramıyoruz ama bizim hedefimiz yeteneksiz çocuklara da spor yaptırabilmek...” diye konuşmuştu. Bu söz Türkiye’nin tüm gerçeğini özetliyor ve Onay’ın söyledikleri başarıldığında Türkiye Brezilya olur.
Yurtdışında şöyle bir ünümüz var: “Çok yeteneklisiniz ama kaybetmeyi bilmiyorsunuz” Çünkü biz kaybedenin de aynı oranda saygıdeğer olduğunu, ter akıttığını anlayamıyoruz, spor yapmadığımız için kaybedene saygı duymuyoruz. Kaybedene saygı duyduğumuz gün ve yeteneksize de spor yaptırtabildiğimiz gün olumsuz bir dönem kapanacaktır.
Fatih Terim’in kişiliğini sevmeyebiliriz, buna hepimizin hakkı var ancak ortadaki projeleri de yok sayamayız. Milli takımı pazarlık konusu yapmamasını da destekliyorum. Oraya birçok mektup geliyor, mesela ‘Ümit Milli takımda oynamazmış, direkt A Milli takımda oynarmış’. Fatih Terim incelik gösterip bu tür şeyleri açıklamıyor ancak milli takımın pazarlık konusu yapılamayacağını düşünemiyorum.
Altyapılarda dikkat çekici bir başka nokta da şu: Yabancı koçlar çocuk bir hareketi yapamadığında ‘iyi denemeydi’ der, bizde aynı durumda hoca küfreder veya hakaret eder çocuğa. Bu tabloda kimse bizim çocuklardan başarı bekleyebilir mi?”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder