27 Ağustos 2008 Çarşamba

Pekin'den Sonra

Zhang Ymou'nun önderliğinde düzenlenen muhteşem açılış ve kapanış törenlerinin ardından Pekin Olimpiyatları başarıyla sonuçlanırken evsahibi Çin rekor kırarak toplam 100 madalya sahibi oldu ve 35 altın madalya ile de ilk sırada yer aldı.
Bu başarının en büyük nedeni yıllar önceden bugüne kadar plan ve program dahilinde gerçekleştirilen atılımlar, olağanüstü tesisleşme hamleleri, sporcuya özel antrenör seçimi ve antrenman yöntemleri gibi nedenler sayılabilir, yani bizdeki gibi hemen yutrdışından, Afrikadan devşirme sporcuları getirelim ve başarıya ulaşalım diye bir mantalite yok yani, olamaz da.


Türkiye yaşam koşulları ve coğrafi durumları nedeniyle özellikle atletizmde büyük potansiyellere sahip olmasına rağmen bir türlü yatırım yapılmaması nedeniyle atletlerin çoğu cebinden karşılıyor masraflarını ki eski şampiyon atletlerden Veli Ballı ile konuştuğumuzda ayakkabısının dahi olmadığını, bir yarışta altına yaptığı halde yarışı bitirerek Balkan şampiyonu olduğunu anlatmıştı.
Velhasıl bir spor politikası olmayan, hazır başarı isteyen bi ülkenin çuvallaması da şaşırılacak birşey değil.



En başa Çin konusunda ise baskıcı rejimlerde sporun ne denli önemli olduğunu soğuk svaş yıllarından biliyoruz. Abd ile Sovyetler'in spor alanında birbirlerine meydan okumaları, doping konusunda yaşanan patlama hatta bazı bayan atletlerin performanslarını arttırmak amacıyla hamile bırakılıp koşturulmaları gibi insanlık dışı şeyler yaşanmıştı. Keza Hitler'de sporu propaganda amaçlı fazlasıyla kullanmıştı. Çin'den gelen günümüze ait fotoğraflar yine çok şey değişmediğinin göstergesi. Spor ile yakından uzaktan ilgisi olmayan salt başarı için herşeyi yapmaya hazır sporcular yetiştiren, doping siliciler, kan dopingi gibi teknolojiyi arkasına alıp hertürlü pisliği yapanların gölgesinde açıkçası olimpiyatların güvenilirliği de tartışılır.

1 yorum:

st dedi ki...

Konuya hakim olmayan birçok kişi bile bir şeyler söyleyebilir bu konu hakkında. Ülkedeki spora bakış açısı belli. Spor için spor yapan ne kadar insanımız var. Yahut branşlara ait tesisleşmeler ne durumda? Ülkedeki en popüler oyun futbol iken ve onda da başarılar bu kadar sınırlı iken, olimpiyatlardan medet umuyoruz. Sürekli bir halter ve güreşten umudumuz var. Neymiş ata sporuymuş, gördük işte o ata sporunda da çuvalladık. Madalya kazanan, dikkatleri üzerlerine çeken sporculara bakıyoruz. Adamlar yaptıkları işi ciddiye alıp, ona göre yaşıyorlar, bir iş ahlakı var. Bizimkilerde bunun olmadığı çok açık.

Şu anki Çin'in hali ise bambaşka. Tamam izlerken "vay be" nidaları ile izliyoruz; ancak temelde yatan öykü korkutucu. Sadece şu fotoğraflar bile yeterli. Fotolardaki çocuklar yaşında yeğenim var benim. Öyle acı çektiğini göreceğim, bileceğim ve bunu sadece başarı için şarta bağlayacağım ha? Yok ya! Adamlar 2-3 sene önce kampa girmiş olimpiyatlar için. Aileleri ile dahi görüştürülmemişler, şimdi altın madalya alsa ne olur. Onlar sporcu değil, sistemin emir altındaki adamı olmuşlar. Çok üzücü.

Valla sinirlendim.