8 Kasım 2007 Perşembe

elde var hüzün - volume. bilmemkaç


Yer yine İngiltere ve yine hüsran, Leeds United'tan yediğimiz 6 gol ve kaleci Shorunmu'nun o kendine has surat ifadesiyle ağlardan sürekli çıkarmak zorunda kaldığı maç ister istemez insanın aklına geliyo.
Ve her ne kadar son zamanlarında şakşakçılık adına yaptığı hareketler bana yapmacık gelse de o maçta gerçekten bizler gibi, taraftarlar gibi kahrolan, kendisine yediremeyen bir kişi vardı o da Pascal Nouma idi. hatta Mills ile giriştiği mevzu da hala akıllarda.
Dünkü utanç tablosunda maçı terlemeden bitiren, ne yaptığı belirsiz sanki işsizler kahvesinden adam eksik olduğu için toplanmış adamlar misali anlamsız hareketlere imza atan topçular, popülizmin dibine vuran demirören, geldi geleli rahat gün göremediğimiz Sinan Engin adlı şahsiyet ve yılların birikimi olan berbat yönetim akabinde Beşiktaş'ın adım adım çözülüşü.
Hala başkanlık koltuğunda oturup ahkam kesebilen, utanmadan konuşabilen bu adamlara umarım ilk maçta en güzel cevap verilecektir yoksa koca kulüp fotomaç ve türevi maymun gazetelerin maskarası olmaya devam edecek, aynı Leeds maçı ardından attıkları Beşiktaş Altına kaçırdı tipinde gudik başlıklar gibi.
Uyku kaçıran sanki karabasan gibi nefes aldırmadan adamın üzerine gelen bir maçtı dünkü, eminim insanlar hala acı çekiyo, eski günler de bir yandan akla geliyo, Fulya tesislerinin tellerinin bir yanında gariban bir adam "kaptan maç 3-0 iken çocuğumu yatırdım sonrası malum, ben oğluma nasıl anlatacam bunu" haykırışları, Şifo'nun boğazının düğümlenmesi onun çok kullandığı ve sevdiği sözcük olan "akabinde" bizlerin de boğazımıza oturan, hüsranlar, taraftar profilini oluşturan melankolik, mazoşist yanımızı da yılların verdiği tecrüblerle katmerlemiş maçlardı bunlar.
velhasıl devir değişti topçular da yönetimlerde Beşiktaş'ta çok değişti, alınan skorlar çok değişmese de çürüyen, kan kaybeden, yanlış yönetilmekten kangren olmuş kartalı görmek acı veriyor be kardeşim...
daha ne kadar ibrahim üzülmezleri izleyecez bilmiyorum ama ben kazma diye zamanında dalga geçilen Takoz Recepleri, Ulvi'leri, Kadir'leri onların o yüreklerini, amatör sevdalarını seviyorum.
Kibar Feyzo Feyyaz gibi posterini asacak bir tane topçu niye yok diye soruyorum, çözüm nedir, alternatif nedir diyorum, hangi iş adamı gelecek yine neler vaat edecek, koltuk sayesinde ne işler bağlayacak diyorum, uyuyamıyorum...
Demirören, git kendine küfür ettirmeden...

Hiç yorum yok: