"savaş bir gün biterse kendimize şunu sormalıyız, peki ya ölüleri ne yapacağız, neden öldüler?"
cesare pavese
Sonbahar ile gönüllerimizi fetheden Özcan Alper daha ikinci filmiyle her işi takip edilecekelr listesine eklendi bile. İlk filmi Sonbahar'da Yusuf ve Elka'nın imkansız aşkına benzer bir imkansız aşk, benzer acılar, yaşananlar, kürt meselesine dair tokat gibi çarpan gerçek hikayeler, Dİyarbakır'ın hikayesi bir yandan filme evsahipliği yapan şehrin güzelliklerini görmek mümkün.
Özellikle faili meçhuller-gidenler kadar kalanların bu sebepten daha çok doğudaki kadınların hikayesi bu film, filmde Sumru'nun araştırdığı tez konusu olan anadolunun ağıtları yakışmış. Yönetmenin Sonbahar'da olduğu gibi görüntüye dair ayrıntıları, harika ve çeşitli müzik örnekleri bu filmde de mevcut keza edebiyat göndermeleri de...
Açılış ve final sahnesi olarak şimdiden en iyiler arasında yerini almıştır acayip güzeldi hele ki açılış sahnesi. Yine korsan dvdci ahmet ki çok güzel bir karakter, uyku tutmayıp bir sigara yakıp başladığı monolog Masumiyet'ten beri gördüğüm en iyisi diyebilirim.
Hüzünlü, acı, bir o kadar gerçek bir film yapmış bizi düşüncelere boğarak Özcan Alper.İyi de etmiş, ben sevdim sayın abim, yeni projelerini beklemeye bile başladım hatta...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder