"herkesin inandığı bir şey var bu .mına kodugumun hayatında, benimki de sensin..."
30 Ekim 2011 Pazar
Feyyaz #7
Zeki Demirkubuz'un kardeşi Cemil'in sabahın köründe acaba ne yapıyodur diye merak etmesi boşunba değil, acayip bir adamdı Feyyaz nevi şahsına münhasır hesabı. Kıymeti pek bilinemeyenlerden, Beşiktaş ve ülke tarihinin en yetenekli golcülerindendi ki 90yılından aşağıdaki çok bilinen 5-1 biten maçta biraz sabırlı olup Feyyaz'ın golünü izlemek yeterli. Bu tarz golü Bergkamp atardı, ikisini de seviyorum estetik adamlar, futbol sanatçıları. 7 numarayı quaresma ile değil Feyyaz ile sevdik biz sayın abim...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 yorum:
blog camiasında ayfer tunç kitapları, zeki demirkubuz filmleri ve feyyaz uçar hakkında yazıldığında yorum yapmaktan kendimi alamam.
uzatmayacağım:) başka bir mecrada yazdığımı alıntılayacağım...
"benim icin yerli marco van basten'di o.
schumacher'in biraz daha fazla deli olmasında rolü büyüktü! 88-89 türkiye kupası finalinde o'nu bir sağa sola yatırışını unutamam. tıpkı, askerken dinamo zagreb'e attığı gol sonrası üç numaraya vurulmuş koca kafasını sağa sola sallayarak sevinmesini, 91-92 sezonunda trabzon'da 30 metreden sol ayağı ile attığı golü ve gol sonrası şifo mehmet'in onu sırtında ortaya sahaya kadar taşımasını, ali samiyen'de 3-0 lık avusturya zaferinde şimdi yıkılmakta olan tribünlerin olduğu (başka bir anlamda sarı diyen eski açık tarafındaki) kaleye dönerek attığı muhteşem golü, 88-89 da 4-1 lik gs galibiyetinde 3 gol atarak tanju'ya atfen "kral öldü yaşasın yeni kral" dedirten maçını unutamadığım gibi. spektaküler bir futbolcuydu netekim."
öyleydi evet.
Yazını çok keyifle okudum hocam eline sağlık, kendisi de ne kadar güzelse gönderilişi de o kadar trajikti hala bir ton söylenti olsa da gidişi en acıtan adamların başındaydı ki o yıllarda şöyle bi pankart açılmıştı esprili de olsa;feyyaz'sız beşiktaş yumurtasız menemene benzer...
ayrıca bir dönem fantastik derecede komik köşeyazıları yazmıştır, antrenörlükte de dönüm noktası çok iyi ivme yakalanmasına rağmen karşıyaka dan ayrılması yada kopartılması oldu, trt deki program da çok güzeldi takımların hazırlıkları, röportajlarıyla herşeyiyle futbol adamı, güzel insan...
O dönemin bütün adamları ayrı ayrı güzel ve her birinin kendine has hikayeleri var, mest eden. Ve o dönem Beşiktaş'ı öyle özenli, öyle hayranlık uyandırıyor ki, bütün bu adamların aynı takımda toplanması tesadüf değil. Dönüp dönüp iç çekiyoruz beni kahreden bu, devamını getirememek çok kötü.
Ege
Yorum Gönder