20 Mayıs 2011 Cuma

soğuk hava deposunda et yumruklama

Ya benim parlak günlerim, ha, Mick?  Senin en azından parlak günlerin olmuş, benim o da olmadı. Hiçbir şeyim olmadı! Bacaklar gitmiş, herşey gitmiş. Sonra adamın biri çıkmış dövüş teklif ediyor. Aman ne harika!..



Rocky krizim tuttu dayanamadım izledim, devam filmleri tırıvırı olsa da ilk film harbi güzeldir, akademinin bok yemesi gibi Taxi Driver'ı sollayıp oscar alacak kadar olmasa da iyidir yani.
Kült sahneler arasına anında giriş yapan soğuk hava deposunda et yumruklama sahnesi de vazgeçilmez olmuştur efendim. Kahramanımız kafası çalışmayan ve babasının uyarısıyla bedenini çalıştıran italyan aygırı, pet shopta çalışan utangaç kızımızın abisi Paulie ile arkadaştır, arada yanına uğrar bir iki parça et alırım hesabı. Paulie de bıkmıştır diğer arada kalmış sıradan Philedelphia insanları gibi. Tüm siniriyle ete yumruğu yapıştırır, ardından Rocky devam eder ve et tokatlama seansları bir ritüel haline gelir.



Boks ilgimi çekmez şahsen spor olarak kabul edilmesi bile talihsizlikken boks filmleri hep ilgi çeker, kim boks yapar ki, kafası çalışmayan, kaybedecek birşeyi olmayan ve çaresiz adamlar heralde fikrinden yola çıkarak temele oturtulan hikayeler akar gider. Toplumun en alt katmanında, yanlış yerde doğmuş insanların var olma savaşıdır ve birçok şeyi sembolize eder bu tarz filmler o yüzden damardan yakalar izleyeni.
Rocky de Stallone'nin senaryosu ve oyunculuğu harbi ondan beklenmeyecek derecede iyi şaşırtıyor fazlasıyla, esinlendiği mevzu da birebir aynı aslında, sıradan yerel bir boksörün zamanında Muhammed Ali'ye kafa tutması ve 15 round dayanması. Yine Apollo kişisi, dalgacı karakteri, alaycı üslübu, hal ve hareketleriyle zaten birebir Ali portresi gibi ama onun kadar mizah anlayışı kuvvetli değil o kesin.
Velhasıl uzadıkça uzuyo mevzur, ilk film güzeldir, müzikleri de pek hoştur, merdivenden yukarı çıkıp ellerini kaldıran Rocky klasiktir, et yumruklama da öyle, hemen hemen sıkışmış, çaresiz öfkeli tüm karakterleri, arka sokakları, Philedelphia'nın şarapçı gençliğiyle, salaş spor salonları, böcekli evleri, küfürleri ve bol ter kokusuyla güzel bir boks filmidir diyoruz...

Hiç yorum yok: