5 Kasım 2009 Perşembe

Yazgı #2

Sinem :Benimle evlenmek ister misin?

Musa: Benim için fark etmez; ama sen istiyorsan
evleniriz.

Sinem: Peki, beni seviyor musun?

Musa: Bilmiyorum.

Sinem: Öyleyse neden evleneceksin?

Musa: Bunun bir önemi yok, istersen evleniriz.

Sinem: Evlilik ciddi bir iştir.

Musa: Değildir.

Sinem: Bu teklifi başka bir kadın yapsaydı kabul
eder miydin?

Musa: Ederdim herhalde.

Sinem: Peki sence ben, seni seviyor muyum?

Musa: Bunu hiç düşünmedim.

Sinem: Seninle evlenmek istiyorum.

Musa: Ne zaman istersen.

Sinem: Benim gitmem lazım.
Bu saatte nereye gittiğimi merak
etmiyor musun?

Musa: ....

**

savcı: senin icin sessiz ve icine kapanik biri diyorlar... ne dersin?
musa: konuscak fazla seyim yoktur,o yuzden susarim.
savcı: bundan iyi neden mi olur..
..
savcı: ne zamandır tanışıyorsunuz?
m: uzun zamandır..
savcı: ne kadar uzun?
m: bilmiyorum bikaç yıl olmuştur
savcı: iş arkadaşı olarak mı,sevgili olarak mı?
m: sevgilim değildi kendisini pek tanımam
savcı: tanımaz mısın,tanımaz mıydın?
m: ikisi de
savcı: insan tanımadığı biriyle evlenir mi?
m: evlenir
savcı: belki de haklısın.. o zaman nasıl evlendiniz diye sorayım.
m: o istedi
savcı: kimdir nedir hiç merak etmedin mi?
m: etmedim
**
savcı: annenin öldüğü sabah...hep yaptığı gibi seni uyandırmamış,kahvaltı da hazırlamamış..yaa nooldu
bu kadına diye merak etmedin mi?
m: uyuduğunu düşündüm
savcı: biri şimdi karın olan işarkadaşlarınla yemekte konuşmuşsunuz ama.
m: konuştuk
savcı: gidip bi bak demişler?
m: dediler
savcı: ee?
m: gidip bakmadım
savcı: neden?
m: bilmiyorum üşendim heralde
savcı: gece de eve geç gitmişsin
m: çalıştım
savcı: belki bişey olmuştur diye hiç aklına gelmedi mi?
m: gelmedi
savcı: peki öldüğünü anlayınca naptın?
m: bişey yapmadım
savcı: hiç bişi mi?
m: böyle bir durumda napılır bilmem,patrona söylemek için sabahı bekledim
savcı: patronun naim tuğlacı'ya
m: evet
savcı: peki sabaha kadar naptın,uyudun mu?
m: geceyarısına kadar oturdum.sonra koltukta sızmışım
savcı: yani uyudun
m: evet uyudum
savcı: ağladın mı?
m: ben ağlamam
savcı: neden?
m: bilmiyorum,ağlamam işte
savcı: ne düşündün,naptın,yani uyumadan önce?
m: bişi düşünmedim..televizyon seyrettim,sonra 2 defa da sütlü kahve yapıp içtim
savcı: sütlü kave içtin?
m: evet
savcı: anneni sever miydin?
m: evet,herkes gibi
savcı: ölümüne üzüldün mü?
m: üzüldüm
savcı: ama eşine sevindiğini söylemişsin
m: evet,buna benzer birşey söyledim ama bu başka bişey
savcı: nasıl?
m: anlatması zor,yani nasıl anlatacağımı bilmiyorum
savcı: anlıyorum,ama sen yine de anlatmayi bir dene
m: dediğim gibi,anlatması zor
savcı: bi dene bakalım.. biz de anlarız belki
m: insan sevmesine sever annesini ama sıkılır bazen,ya da yalnız olmayı ister,yani ölmesini
istemez ama,böyle,böyle de olsun ister,yani,bunun gibi bişi
savcı: ölünce de sevindin
m: bunun gibi bişi,ya da rahatlama
savcı: anladım..yani gerçekten anladım..
hukuk fakültesini son sınıftan terk etmişsin
m: evet
savcı: niye bitirmedin?
m: hatırlamıyorum sıkıldım heralde
savcı: doğru,sıkıcıdır gerçekten.. tanrı'ya inanır mısın?
m: hayır
savcı: başka şeylere?
m: ne gibi?
savcı: ne bileyim başka inançların olabilir,satanislik filan gibi..
m: ben hiçbişeye inanmam

3 yorum:

Beşiktaş'lı dedi ki...

"Ben hiçbişeye inanmam". Son sözü etkileyiciymiş. En kısa zamanda izleyeceğim.

cem dedi ki...

iyi geliyor bu blog bana.

ferdinand dedi ki...

Eyvallah Cem, eksik olma.
senin fotoyu görünce "al eline kuponu ara nalkaponu" sözü aklıma geldi:)
bu ganyancıların hepsi fanatik arkadaş, normaline pek rastlanmıyo:)