21 Ekim 2009 Çarşamba

Sahne Arkası: Godfather

Coppola hocamızın Mario Puzo'nun kelimeleriyle hayat verip bu eseri beyazperde de görümemizi sağlayarak vazgeçilmezimiz haline gelmesinin ardından, tüm kapılar yönetmene açılmış oluyor, 72'de ilk filmin ardından araya şahane The Conversation filmini sıkıştırarak ilerlerken, kendisinin de biraz gereksiz bulduğu, açıkça itiraf ettiği üzere büyük baskılar ve film şirketlerinin öncülüğünde tam 16 yılın ardından 3. film çekilir. İlk ve ikinci filmde bitmeyen entrikalar, şarıl şarıl akan kanların ardından üçlemenin son ayağının ağır ağır ilerleyişi ve belki de hazin sonun etkisiyle part 3 hiç sevilmez, şahsen bu filmi tamamlayıcı olarak görür, çok da şikayet etmem. Hatta son film Vatikana getirdiği eleştiriler, derin ilişkileri su yüzüne çıkarışıyla boş beleş bir film olmadığını gösterir. Al Pacino zaten hiçbir şey olmasa, boş boş baksa bile film boyunca izlenecek adamdır ki yine filmi alıp götürür. Yönetmenin biricik kızı, yeni nesil yönetmen olan ve Lost in Translation ile arz-ı endam ederek bizi bizden alan Sofia Coppola da bu filmde Baba'nın gözbebeği kzıını oynar oynamasına ama oyunculuğu pek ışık vermemiştir. Marlon Brando ise kendine has usüllerle ve uydurduğu çene yapısıyla karaktere can vererek gözümüzde bir kat daha büyümüş, daha da sevdirmiştir kendini...
Mevzubahis bu şahane eser olunca yazdıkça yazası geliyor insanın ki bir türlü topiğin konusuna gelemedik.
Daha önce bir iki yerde görüp arşive kattığım, reddedemeyeceğiniz bir teklif olaraktan Godfather serisinin görülmeyen an'ları;

Mafya ailesi lideri Vito Corleone- Marlon Brando ‘nun vuruluşu ve Fredo’nun çaresiz bakışları.

Yönetmen Francis Ford Coppola ve Marlon Brando

Coppola ve çocukları-hemen arkalarında De Niro

Marlon Brando film arasında piyano çalarken

Vito Corleone’nin oğlu Sonny (James Caan) infaz sahnesi hazırlığı yapılırken.

“Sonny’nin şakası “, Brando, Salvatore Corsitto ve Coppola



ve “Baba” nın yaratılışı

4 yorum:

SirEvo dedi ki...

Pöf pöf pöf...
Marlon Brando zamanında yaşamadığım için kızıyorum kendime. O nasıl bir duruş, nasıl bir konuşma yav.. Keşke TV'de izleyebilseymişiz seni. Hiç içimden gelmese de netten indirip izlemiştim Godfather'ı. Böyle bir seriye tanıklık edememek gerçekten kötü.

Resimler de, özellikle piyanolu olan süpermiş. Teşekkürler hocam.

ferdinand dedi ki...

Ben teşekkür ederim sir kardeşim:)
özellikle Puzo'nun eserini okuyup filmleri izlemek ise bambaşka bir atmosfer yaratıyo, romanın güzelliği bir yana kitap uyarlamaları her zaman eleştirilir haklı olarak, birçoğu boşluk hissi verir, tatmin etmez, bu bağlamda Coppola'nın da hakkını vermek farz oluyor tabi.

Kartal Bafiler dedi ki...

bir ay içinde üçlemeninin ilk ikisini tekrar seyrettim sıra üçüncüsünde,Bir sene sonra tekrar seyrederim :)

Fotoğraflar ise mükemmel sonny nin şakası en iyisi :)

graSS dedi ki...

hoşgeldin. .)