"herkesin inandığı bir şey var bu .mına kodugumun hayatında, benimki de sensin..."
28 Aralık 2007 Cuma
Sinema'nın 112.Yılı
Tarih 28 Aralık 1895'i gösterdiğinde Auguste ve Louis Lumiere'nin yarattığı ve Capucines Bulvarı'ndaki Grand Cafe'de yaklaşık 33 kişinin seyrettiği sinema; 28 Aralık 2007'de tam 112 yaşına basıyor...
O gün sinema aşkını yaşayanlarla burada buluşuyor, sinemanın 112.Yıldönümünü kutluyoruz.
Sinema Lumiere kardeşlerle anılsa da birçok emektarın ve yaratıcının elinde şekillenip büyülü bir dünya halini almıştır, iyiki vardır var olacaktır efendim...
Bu tarihten önce de görüntünün ve fotoğrafçılığın gelişimiyle beraber yaratımlar ve ufak çapta gösterimlere rastlansa da 28 Aralık 1895'te ilk sinema salonu ve sinema formatına uygun biletli seyirci sözkonusudur.
Zamanla sinema edebiyat ve tiyatrodan beslenecek, sinema oyunculuk, hayal gücü, karakter gelişimi, hikaye unsurlarının da eklenmesiyle son halini alacaktı.
Bu noktada 1903 yapımı The Great Train Robbery/Büyük Tren Soygunu adlı filmin önemi büyük. Sadece soygunu anlatan çok da uzun olmayan bu filmin ardından uzun süreli filmler yapılacak, konular ve karakterler daha etkili hale getirilecekti.
Sinemanın bu sessiz dönemi bugün bile devrim niteliğinde filmlere imza atıldığının en güzel kanıtı durumdalar.
Potemkin Zırhlısı, Charlie Chaplin önderliğinde Gold Rush, Metropolis gibi...
1923'te dense de ilk renkli filme geçiş 1935 yılında Becky Sharp filmiyle olmuş. O zamandan bugüne sinema teknik, efekt ve sistem olarak sürekli gelişerek günümüze dek gelmiştir.
Zaman zaman sporda olduğu gibi propaganda aracı olarak ya da istismar olarak kullanılsa da, misal Hitler'in yaptırdığı ve halen o tarihte o tekniklerin nasıl kullanıldığı merak edilse de- farklı amaçlar sinemayı zenginleştirmiş, Fransa, Almanya ve Rusya'dan çıkan reformist sinemacılar ve akımlarla gelişim sağlamıştır.
Günlük yaşamın kokuşmuşluğundan uzaklaştıran, başka alemlerde yolculuk ettiren beyaz perdenin büyüsü hiç bitmesin...
Günümüzde artık sinemanın önüne dvd sektörü girse de o salonda hele ki yalnız başına film izlemenin tadı bir başka olsa gerek...
The End
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder