“Zeki Demirkubuz, yönetmen olmasaydı şu an hapisteydi. Çünkü (bunu iyi
anlamda söylüyorum) öfkesi bu kadar yoğun ve koyu başka bir adam
tanımadım. İyi ki sinemayı seçmiş, çok güçlü filmler yapıyor.
Demirkubuz'un
yönettiği 'İtiraf'ta, Başak Köklükaya ile rol aldım. Senaryoda bir
sahne var ki erkek karakterin karısını dövdüğü... İşte o sahneye sıra
geldiğinde Zeki benden Başak'ı gerçekten dövmemi istedi. ‘Ciddi değilsin
herhalde' dedim, ‘Ciddiyim, sen hiç kadın dövmedin mi” dedi. Başak
yatakta bizi bekliyor, konuşmalarımızı duymuyordu.
Kamera
kurulmuş, her şey tamam. Benim gidip Başak'ı döveceğim sahne bu.
Yapamadım, Zeki beni orada bırakıp gitti. Darmadağın oldum, beni öyle
bir halde bıraktı ki bir süre banyodan çıkamadım. Sonra gittim, Başak'ın
üzerine çöktüm, kızın canını çıkarabilirim. Zeki'ye olan öfkem, beni
düşürdüğü durum, bütün gücümü biriktirdim ve Başak'ın üzerindeki duvara
öyle yumruklar attım ki bir tanesi Başak'a değse ölebilir. O sinirle
elim parçalandı. Set yarım kaldı tabi, hastaneye gittik.”
Pek çok filmde yan rollerde siz anlamadan sokulup girer ekrana pek belli etmese de filmlere kattığı çok güzel şeyler, varlığı yetiyor dedirten adamlardan ki Siyah Beyaz filminde sazı tek başına alıyordu nerdeyse...Demirkubuz'un İtiraf'ında yine o vardı, Reha Erdem'in Kaç Para Kaç'ı, Filler ve Çimen, Seyfi Teoman'ın ilk uzun metrajı Tatil Kitabı, Gölgesizler, çok sevilen Beş Vakit ve bir dolu güzelim filmde...
Seyfi Teoman'ın haberine hala inanamamışken 'Bizim Büyük Çaresizliğimiz'i tekrar tekrar izledim, akşam vakti pek de güzel gidiyor arkadaş. Pek çok sahne replik var filmin son sahnesi langırtlı olan iyi insan değilmiyiz biz, iyiyiz iyi söylemleri şahaneydi mesela. Gel geleim gönül telini titreten yine görünmez kahraman Taner Birsel oldu aşağıdaki sahneyle, içimizde takır tukur birşeyler var be abi...
1 yorum:
Verdiğiniz bilgiler çok faydalı oldu Macbook Servis olarak sizlere teşekkürlerimizi sunarız.
Yorum Gönder